adıl


Results for "adıl"

Ottoman - Turkish Dictionary

MÜTEBADİL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Bedel. den) Birbirinin yerine geçen, tebâdül eden. * Nöbetle değişen.
Ottoman - Turkish Dictionary

MÜTECADİL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Cedl. den) Mücadele eden, uğraşan. Şiddetle çekişen.
Ottoman - Turkish Dictionary

ŞÂHİD-İ ÂDİL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğru sözlü şâhid.
Islamic Glossary

ABÂDİLE

(Islamic Glossary) :
Abdullahlar. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı (arkadaşları) arasında fıkıh ve hadîs-işerîf ilimlerinde şöhret bulmuş Abdullah adını taşıyan sahâbîler. Abâdile, Abdullah kelimesininçokluk şeklidir. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı arasında A bdullah isimli üç yüz kadarsahâbi bulunmaktaydı. Fakat bunların içinde; Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Abbâs,Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahü anhüm, ilimdeki yüksekliklerisebebiyle Abâdile ünvânı ile tanındılar. Bunlara Abâdile-i Erbea da denilmektedir.Abdullah bin Mes'ûd'un (radıyallahü anh) fıkıh ilminde önemli bir yeri olduğu halde,Abâdile arasında zikredilmemesi, bu tâbirin onun vefâtından sonra çıkmış olması sebebiyledir.Bununla berâber onu Abâdileden sayan âlimler de vardır. (İbn-i Hümâm, Ahmed Naîm)
Islamic Glossary

ÂDİL

(Islamic Glossary) :
1. Adâletli; hakkı gözeterek iş yapan, zulüm ve haksızlık etmeyen. (Bkz. Adâlet)Cennet'te bir derece vardır ki, oraya ancak üç zümre nâil olacaktır (kavuşacaktır). Âdilhükümdâr, akrabâyı ziyâret eden (kimse) , sabırlı ve çocuklarına yaptığı harcamalarıbaşlarına kakmayan hâne reisi. (Hadîs-i şerîf-Deylemî)Cennet'te öyle bir köşk vardır ki, etrâfı kalelerle ve yeşilliklerle çevrilmiştir, ayrıca beşbin de kapısı vardır. Orada ancak nebî, sıddîk, şehîd ve âdil hükümdâr barınır. (Hadîs-işerîf-Deylemî)2. Îtikâdı doğru olan, büyük günâh işlemeyen ve küçük günâha devâm etmeyen yâniİslâmiyet'e uymaya çalışan sâlih müslüman.Bid'at sâhibleri yâni îtikâdda Ehl-i sünnetten ayrılmış olan yetmiş iki fırkanın hepsi, ehl-ikıble oldukları, her ibâdeti yaptıkları hâlde, âdil değildir. Çünkü (bunlar), ya mülhid (dindençıkmış) olarak îmânlarını kaybetmişler, yâhud bid'at sâhibi oldukları için büyük günâha girerekâdil olma vasfını kaybetmişlerdir. (Abdülganî Nablüsî)Eshâb-ı kirâmın hepsi, Resûlullah efendimizin sohbetinde bulunmuşlar ve O'na yardımcıolmuşlardır. Hepsi âlim ve âdil idi. (Abdülazîz Dehlevî)Ramazân-ı şerîf ayı, Ramazân hilâlinin görülmesi, buna iki âdil kimsenin şâhidlik etmesi vehâkimin (kâdının) îlân etmesi ile başlar. (Abdülazîz Hulvânî)