afak
AFAKGİR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ufukları tutmuş, âleme yayılmış, şâyi, çok meşhur.
AFAKÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kâinat ve içindeki hâdiselere âid. Nefsin haricindeki âleme dair. * Kıymetsiz sözler ve meseleler. (Enfüsinin zıddı.) (Objektif)
AFAKİ
(Medicine and Hematology Glossary) :
Gözde, lensin olmaması.
ÂFÂKÎ
(Islamic Glossary) :
1. İnsanın dışındaki şeyler.Akla, hayâle gelen her şey, hattâ keşif ile anlaşılan bilgiler, ister âfâkî olsunlar, ister enfüsîolsunlar, yâni insanın içinde bulunsunlar hepsi mâsivâdır, Allah'tan başkadır, mahlûktur.(İmâm-ı Rabbânî)2. Uzak memleketlerden hac ibâdetini yapmak için gelenler.Haccın vâciblerinden biri de; âfâkî olanların, Mekke'den ayrılacağı son gün tavâf-ı sadr yânivedâ tavafı yapmasıdır. Bu tavaf hayızlı kadına vâcib değildir. (Burhâneddîn Merginânî)Âfâkî olanların Mekke'ye varınca hemen Mescid-i Harâm'a girip, tavâf-ı kudum yapmalarısünnettir. (İbn-i Âbidîn)
afaki
(Turkish - English dictionary) :
1. random (conversation). 2. phil. objective.