Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Begins with
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
akraba
Results for "akraba"
AKRABA
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Aralarında soyca, nesebce yakınlık olanlar. Yakınlar.
AKRABA
(Dream Dictionary of Phrase) :
Kendine dost olan hısım ve akrabayı görmek emniyet ve güvene, esenlik ve huzura; Akrabayı sevinçli görmek sıla-i rahmi yerine getiriyor olmaya, üzüntülü görmek bu önemli görevi aksatıyor olmaya delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Sıla-i Rahim.)
AKRABÂ
(Islamic Glossary) :
Aralarında neseb (soy), süt ve evlilik bakımından yakınlık bulunanlar.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Akrabâna (onları gözetmek, ziyâret etmek ve yardım etmek) , fakîre ve yolcuya(durumlarına göre zekât ve yiyecek vermek sûretiyle) hakkını ver! Elindekini isrâf etme.(İsrâ sûresi: 26)Ey ümmetim! Beni Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, fakîrakrabâsı varken, başkalarına verilen zekâtı Allahü teâlâ kabûl etmez. (Hadîs-işerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)Akrabânıza yardım ve iyilik ediniz. Hâllerini, hatırlarını sorunuz. Muhtâç iseler ellerindentutunuz. Onları incitmekten çok sakınınız. Babanızın emrinden sakın çıkmayınız. Amcanızınderdiyle dertleniniz. Dayınızın hâlinden gâfil olmayınız. Diğer akr abânızı akrabâlık derecesinegöre arayınız ve onlara yardımcı olunuz. Böyle yaparsanız Allahü teâlânın ikrâm ve ihsânlarınakavuşursunuz. (Muhammed Rebhâmî)
akraba
(Turkish - English dictionary) :
a relative; relatives.
akrabalık
(Turkish - German Dictionary) :
Verwandtschaft.
««
«
1
2
3
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
outer shell electron
sigmoid
TASALLUTEN
ŞAKİKA
RÜKUB
KANAATKÂRANE
yöresel
duymak
çamfıstığı
akraba
yumruklamak
Sümerolog
Keyword Searches
ılık (84073k)
çüş (65322k)
açık (55360k)
İNDÎ (40444k)
HÂDİS (39229k)
balık (38803k)
çatı (36938k)
hasır (35154k)
necesen (33302k)
credit an amount to s.o.´s account (33095k)
ırmak (31955k)
hercai (31144k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries