akraba


Results for "akraba"

Sociological Dictionary

AKRABALIK [İng. Kinship]:

(Sociological Dictionary) :
Akrabalık genelde kan akrabalığı (hısımlık) veya evlenme ile ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, sosyal ilişkilerdeki yakınlıktan doğan ve kan akrabalağına dayanmayan bir "sosyal akrabalık" bağından da bahsedilebilir. Okul, asker arkadaşlığı veya komşuluk bağları bu tür bir akrabalığı doğurabilmektedir.Kan akrabalağı daha ziyade dışa açılmamış topluluklarda geçerli sayılabilir. Burada statü kazanılmasından kan akrabalığı önem taşımaktadır. Akrabalık, modern sanayi toplumlarında gelişmeye paralel olarak önceliğini nisbî olarak kaybetmektedir. Sosyologlar, akrabalıktan çok ailenin sosyal, ekonomik ve kültürel rolü üzerinde durmaktadırlar.Ancak, sosyal antropolojinin de sahasına giren akrabalığa öncelik veren toplumlar arasındaki farkını akrabalık ölçülerine göre ortaya çıkabileceğini savunan sosyologlar da vardır.Soya dayalı sistemler ve evlilik şekilleri akrabalık ile ilgili fikirler verebilir. Babasoyuna ( patriyarkal), anasoyuna (matriyarkal) dayalı veya ortak özellik taşıyan şekiller de görülebilir. (Bkz. Türk Ailesi) Dıştan evlenme (eksogamy), içten evlenme (endogami) de akrabalığı şekillendirebilir.
Dream Dictionary of Phrase

AKRABA

(Dream Dictionary of Phrase) :
Kendine dost olan hısım ve akrabayı görmek emniyet ve güvene, esenlik ve huzura; Akrabayı sevinçli görmek sıla-i rahmi yerine getiriyor olmaya, üzüntülü görmek bu önemli görevi aksatıyor olmaya delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Sıla-i Rahim.)
Dream Dictionary of Phrase

HISIM AKRABA

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Akraba.
Islamic Glossary

AKRABÂ

(Islamic Glossary) :
Aralarında neseb (soy), süt ve evlilik bakımından yakınlık bulunanlar.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Akrabâna (onları gözetmek, ziyâret etmek ve yardım etmek) , fakîre ve yolcuya(durumlarına göre zekât ve yiyecek vermek sûretiyle) hakkını ver! Elindekini isrâf etme.(İsrâ sûresi: 26)Ey ümmetim! Beni Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, fakîrakrabâsı varken, başkalarına verilen zekâtı Allahü teâlâ kabûl etmez. (Hadîs-işerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)Akrabânıza yardım ve iyilik ediniz. Hâllerini, hatırlarını sorunuz. Muhtâç iseler ellerindentutunuz. Onları incitmekten çok sakınınız. Babanızın emrinden sakın çıkmayınız. Amcanızınderdiyle dertleniniz. Dayınızın hâlinden gâfil olmayınız. Diğer akr abânızı akrabâlık derecesinegöre arayınız ve onlara yardımcı olunuz. Böyle yaparsanız Allahü teâlânın ikrâm ve ihsânlarınakavuşursunuz. (Muhammed Rebhâmî)
Turkish - English dictionary

akraba

(Turkish - English dictionary) :
a relative; relatives.