alan
alan
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
aqar, meydan, qad.
ALAN
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Meydan, saha, yüzölçümü.
ALAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Orman içinde açıklık, meydan.
ALAN
(Meteorological Glossary) :
(FIELD) [i]Yeryüzünde veya uzayda, fiziksel veya matematiksel değerlerin bazı tanımlanmış değerlere sahip olduğu bölge/parsel. Yerçekimsel veya manyetik alan gibi kavramların kullanımında, bu alanın hemen hemen aynı matematiksel veya fiziksel değerlere sahip olduğu bilinir. Meteorolojide alan kelimesi kullanılınca, iki boyutlu olarak, basınç değerlerinde benzerlik olduğu anlaşılır.
alan
(Turkish - English dictionary) :
1. open place, open field. 2. glade, forest meadow. 3. field (of knowledge or activity). 4. area. 5. (electric, magnetic, static, gravitational, optical) field. 6. arena; parade ground. araştırması field work, research on the field. hızı the area per unit time swept by the ray uniting a moving point and a fixed point. topu tennis ball. ürküsü/korkusu agoraphobia.