altın


Results for "altın"

Dictionary of Economics

ALTIN

(Dictionary of Economics) :
Değerli bir madendir. Eski çağlardan beri bilinmektedir. Altın her çağda değer ölçüsü ve tasarruf aracı olarak kabul görmüştür. Dünya altın üretiminin yarısı Güney Afrika tarafından gerçekleştirilmektedir. Altın üretimi yapan diğer belli başlı ülkeler Sovyetler Birliği, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralyadır.Altın üretiminin maliyeti yüksektir. Fiyatların yükseldiği dönemde üretim denetimli bir biçimde genişletilmektedir. Firmalar altın fiyatlarının düşmesini önlemek gerektiğinde arzı ve üretimi daraltmaktadırlar.
Names Dictionary

ALTIN

(Names Dictionary) :
Kız ismi.Yüksek değerli bir maden
Dream Dictionary of Phrase

ALTIN

(Dream Dictionary of Phrase) :
Altın bulmak zarara uğramaya, gam ve keder , Eski sikkeler bulmak sevinç ve memuriyete, Kadının altın dan mamul ziynet eşyası takınması sevinç ve kendine güvene, Damgalanmış, işlenmiş bir altını olmak ev almaya, değerli insana, Böyle beş altın görmek beşş vakit namaza, Altın para kişide bulunan emanete, Altın bilezik takmak ele geçecek mirasa, kadın için evlenmeye, Bazen altın iyi niyete, samimiyete, inanılacak söze ve hayırlı anlaşmalara delalet eder. Altını döven ya da onu diğer madenlerden ayrıştıran birini görmek hakla batını , iyi ile kötüyü birbirinden ayarın adama veya adil hakime, Altın ve gümüş hurdası görmek faydalı ilme, uygun hanıma, hayırlı evlada ve değerli dosta delalet eder. Altından yapılmış eşya güzelliğe, böyle bir kaptan yemek yemek ya da su içmek gam ve kedere, Altın gerdanlık erkek için önemli memuriyete, şeref ve itibara, kadın için izdivaca, Bazen gerdanlık hacca gitmeye, Altın küpe kadın için güzelliğe, erkek için müzik vs. dinlemeye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Gerdanlık,Küpe, Sikke.)
Turkish - English dictionary

altın

(Turkish - English dictionary) :
1. gold. 2. gold coin. 3. golden. adını bakır etmek to disgrace oneself. beşik chair carry (with clasped hands). bilezik a skill one can use to support oneself. çağı golden age. kakma 1. design of inlaid golden wire. 2. inlaid with gold. kaplama 1. gold-plating. 2. gold-plated. kaydı fin. gold clause. keseği gold nugget. kesmek to make a lot of money. leğene kan kusmak to live in misery in spite of great wealth. sarısı golden blond. şartı fin. gold clause. topu gibi like a golden ball (said for a pretty and chubby baby). yaprak gold leaf. yıldönümü golden anniversary, golden wedding. yumurtlayan tavuk 1. person with a generous income. 2. tourist with money to spend.
Dictionary of Economics

ALTIN ANKESİ

(Dictionary of Economics) :
Merkez bankalarının ihtiyat amacıyla kasalarında bulundurdukları altın stokuna verilen addır. Genellikle, ulusal paranın değerini desteklemek ve dış ödemelerde kullanılmak için bulundurulur.