aside


Results for "aside"

Islamic Glossary

KASÎDE-İ EMÂLÎ

(Islamic Glossary) :
Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdını anlatan ve altmış yedi beytten meydana gelen meşhûrkasîde. Kasîdenin asıl adı Bed-ül-Emâlî olup, yazarı Ali Ûşî'dir.Eskiden her din âlimi Kasîde-i Emâlî'yi ezbere bilirdi. (Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî)Kasîde-i Emâlî'nin çeşitli dillerde yazılmış şerhleri yâni açıklamaları vardır. Bunlardan enkıymetlisi, Muhammed bin Süleymân el-Halebî'nin yazdığı Nühbet-ül-Leâlî'dir. (Kâtib Çelebi,Muhammed Reyhavî)Kasîde-i Emâlî'nin beytlerinden bâzısının Türkçe tercümesi şöyledir:Mevlâmız mahlûkların ilâhıdır biliniz.Kemâl sıfatlarla muttasıftır (sıfatlanmıştır) Rabbimiz.Münezzehtir Rabbimiz, hanımdan hizmetçiden,Oğlu ve kızı yoktur, berîdir her birinden.Cennet ile Cehennem ebedî olacaktır.İçlerinde olanlar devamlı kalacaktır.Îmândan sayılmazlar bütün hayırlı işler,İbâdetler îmânın parçası değildirler.Ehl-i sünnet üzere tevhîd hakkında yazdım,Fevkalâde bal gibi te'sirli oldu nazmım.Bu nazm mü'min kalblere rahatlık, neş'e verir,Âb-ı zülâl gibidir, ruhlara hayât verir.
English - Turkish Dictionary

aside

(English - Turkish Dictionary) :
z. 1. bir yana, bir kenara. 2. bir yana: Joking aside, just who are you? Şaka bir yana, kimsin sen? i., tiy. oyuncunun alçak sesle söylediği söz, apar.
English - Turkish Dictionary

aside from

(English - Turkish Dictionary) :
-den başka, bir yana: No one, aside from Esat, can do this. Esat bir yana, kimse bunu yapamaz.
English - Turkish Dictionary

brush aside

(English - Turkish Dictionary) :
önemsememek, aldırmamak.
English - Turkish Dictionary

lay aside

(English - Turkish Dictionary) :
1. bir yana koymak. 2. -i terketmek, -den vazgeçmek. 3. biriktirmek.