açık
AÇIK SÖZLÜ
(Turkish - Turkish dictionary) :
dey Tok sözlü, sözünü esirgemeyen.
açık tutmak
(Turkish - German Dictionary) :
aufhalten.
AÇIK UÇLU SORU [İng. Open-ended Question]:
(Sociological Dictionary) :
Önceden cevabı tahmin edilemeyen, değişik cevap alma ihtimali kuvvetli ve kişiyi yönlendirmemek için kullanılan soru çeşididir. Bazı Cevapların benzer kategorilere dahil edilememesi gibi güçlükleri vardır.
AÇIK YAKMA
(Environmental Glossary) :
[ Open burning ] Atık miktarını (hacmini) azaltmak amacıyla çöplük alanlarında yakılması işlemi.
Açık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Vâzıh, Fr. Clair, Al. Klar, İng. Clear, İt. Chiaro). Başkasıyle karıştırılmaksızın tanınan... Bu kavramı felsefe diline sokan Fransız düşünürü Descartes onu seçik (Os. Mümtaz, Fr. Distinct) terimiyle birlikte apaçık (Os. Bedihî, Fr. Evident) anlamında kullanmıştır. Karanlık (Os. Müşevveş, Fr. Confus) deyimleri karşıtıdır. Descartes, "Ancak açık ve seçik olarak kavradığımız şeyler üstünde yanlışa düşmeden yargıda bulunabiliriz" der. bkz. Dekartçılık.