bacak


Results for "bacak"

Turkish - Turkish dictionary

BACAKSIZ

(Turkish - Turkish dictionary) :
s. 1. Bacağı olmayan, 2. Kısa boylu, bodur, 3. Yaşından büyük işlere kalkınan küçük çocuklar için söylenir.
Turkish - Turkish dictionary

BASTIBACAK

(Turkish - Turkish dictionary) :
b. s. Kısa ve çarpık bacaklı kimse.
Dream Dictionary of Phrase

BACAK

(Dream Dictionary of Phrase) :
İnsanın ömrü ve geçim vasıtalarıdır. Bacaktakı güzellik ve sağlamlı dünyayığının iyiliğine, ömrün bereketine, Kıllı bacak borçlanmaya, Eğri bacak harama göz dikmeye, Bacağın demirden olduğunu görmek uzun ömre, ağaçtan olduğunu görmek az geçime ve tembellliğe, Bacağın cam, porselen ve diğer çabuk kırılan şeylerden meydana geldiğini görmek ecelin yaklaşmakta olduğuna ya da dünyalıktan bir zarara, İki bacağın kırılması dünyalığın gitmesine ya da ayağı yerden kesecek yolculuk ya hut yapacağı hayra karşılıkilahi hoşnutluğa ermesine, Tek bacakla yürümek ve tek bacağın kırılması malın yarısına gelecek zarara ya da ömrün yarısına gelmiş olmaya, Güzel bacak verilecek hediyenin makbul olmasına ya da güzel bir hediye gelmesine, Bacakların ecis bücüş olması ve birlirine dolaşması sıkıntı ve korkuya, Tanıdık bir kadının bacağını görmek , sözkonusu kadınla ya da başka biriyle evlenmeye, Kadının kendi bacağını açılmış görmesi daha iyi bir duruma gelmesine ya da elde olanlardan daha hayırlı bir şeye nail olmaya, Kadının bacağında gördüğü kıllar onun dünyalığına gelecek zarara, ona yapılacak hileye ya da uygunsuz halden hidayete ermeye, Hayvan bacaklarının etli yerleri mal ve ganimete, ince yerleri yetim malına delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Uyluk.)
Turkish - English dictionary

bacak

(Turkish - English dictionary) :
1. leg. 2. shank. bacak üstüne atmak to cross one´s legs: Bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. She was sitting with her legs crossed./She was sitting with one leg placed over and across the other. kadar tiny, small (child); very short (person). ları kopmak /ın/ to wear out one´s legs. ları tutmamak /ın/ to be unable to support oneself on one´s legs.
Turkish - English dictionary

bacak

(Turkish - English dictionary) :
playing cards jack, Brit. knave.