bağır


Results for "bağır"

Turkish - Spanish dictionary

bağırmak

(Turkish - Spanish dictionary) :
gritar
Turkish - Kurdish Dictionary

bağırmak

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
qêrîn.
Dream Dictionary of Phrase

BAĞIRMAK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakırıp çağırmak önemli bir konuya tanıklık yapmaya, kamuyu ilgilendiren bir duruma ya da alaya vakıf olmaya ya da bahar mevsimini idrak etmeye, Bir topluluğa doğru haykırmak devlet ve nimete ermeye, Feryad etmek sevinç ve feraha, korkulan şeyden güvenliiğe çıkmaya, Boş yere bağırıp çağıran adam yaygaracı ve gereksiz söz söyleyen kimseye, Hak ve doğru sözle bağıran adam, insanları irşad eden kimseye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Çağrı.)
Turkish - English dictionary

bağırmak

(Turkish - English dictionary) :
1. to shout, holler, yell; to bellow; to bray. 2. /a/ to bawl (someone) out, rail at, berate. 3. (for an animal) to make a loud noise, carry on. 4. (for something) virtually to trumpet, advertise (something) clearly: Afet geliyorum diye bağırıyordu, fakat aldıran yoktu. The catastrophe all but announced that it was going to happen, yet no one took any notice. Duvardaki saat, zamanın ne kadar azaldığını bağırıyordu. The clock on the wall was virtually shouting how little time remained. bağırıp çağırmak 1. to rant and rave, carry on. 2. /a/ to bawl (someone) out, rail at, berate.
Turkish - French Dictionary

bağırsak

(Turkish - French Dictionary) :
intestin