bel


Results for "bel"

Ottoman - Turkish Dictionary

BEL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Geminin orta kısmı. * Bedenin ortası. Göğüs ile karnın arası. * Yüksek dağın iki zirvesi arasındaki kavisli kısmı veya alçakça olan geçit ve boğazı.
Dream Dictionary of Phrase

BEL

(Dream Dictionary of Phrase) :
Belin sağlamlığı güç ve nesil ile, zayıflığı yoksullukla, bükülmesi ve kambur olması meşakkatle tabir edilir. Tarım aygıtı olan bel için "Kazma" maddesine bakınız. Ayrıca Bakınız; İnsan Vücudu, Kemer, Kayış.
Turkish - English dictionary

bel

(Turkish - English dictionary) :
1. waist. 2. loins; the small of the back. 3. the middle of the back (of an animal). 4. sperm. 5. col, saddle (between two mountain peaks). 6. the middle (of a ship). i açılmak to lose control over the evacuation of urine. ağrısı lumbago. bağlamak /a/ to rely on, trust. ini bükmek /ın/ to knock (someone) on his/her knees, cause (someone) (emotional, financial) misery. i bükük unlucky, helpless. i çökmek to become stooped. ini doğrultmak to recover. i gelmek to have a discharge of sperm. inden gelmek /ın/ to be the child of. gevşekliği med. incontinence. gibi akmak to flow strongly. ini kırmak /ın/ to ruin, cripple. omuru anat. lumbar vertebra. vermek (for a wall, ceiling) to bulge, sag.
Turkish - English dictionary

bel

(Turkish - English dictionary) :
1. spade. 2. digging fork. bellemek to spade up some ground.
Turkish - English dictionary

bel

(Turkish - English dictionary) :
prov. mark, sign.