beyin


Results for "beyin"

Turkish - Turkish dictionary

MABEYİN

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Ara.
Turkish - Turkish dictionary

MABEYİNCİ

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Padişahın dışarıyla olan işlerine bakan görevli.
Ottoman - Turkish Dictionary

BEYİN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Kafatasının en büyük kısmını kaplayan, kalınca ve dayanıklı üç zarla örtülmüş olan bir sinir merkezidir. Yumuşak ve beyazımsı bir kitle olan beyin, duygu ve bilgi merkezidir. Ak ve boz maddeden yapılmıştır ve iki yarım küre olarak yaratılmıştır. Yarım kürelerden birinde bir arıza sebebiyle bu merkezin vazifesini yapamaması hâlinde diğer yarım küre o vazifeyi yapmağa devam etmek ve ârızayı telâfi etmek özelliğinde yaratılmıştır. Meselâ: Bir yarım küredeki görme merkezi bozulsa insan kör olmaz. Diğer yarım küredeki merkez, bu vazifeyi devam ettirir.
Ottoman - Turkish Dictionary

BEYİNCİK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Art kafa çukurunda beyin kökünün üst arka kısmında bulunan merkezi sinir sisteminin bir organıdır. Mühim bir görevi, hareketlerimizin âhenk içinde olmasını sağlamaktır.
Philosophical Dictionary

Beyin Yıkama.

(Philosophical Dictionary) :
(Fr. Lavage de cerveau). Düşünceyi belli bir yönde şartlandırmak için yapılan etkisel işlem... Radyolar, televizyonlar, gazeteler, konuşmalar, eğitim vb. gibi çeşitli etkin araçlarla insan beyninin kendisine ve doğru bilgiye yabancılaştırılmasını dilegetirir. Şartlandırma işlemidir. bkz. Şartlı Refleks.