biçim


Results for "biçim"

Turkish - English dictionary

biçim

(Turkish - English dictionary) :
1. shape, form. 2. sort, kind, manner: Ne biçim şey bu? What sort of thing is this? Onu güzel bir biçimde söyledi. He put it in a nice way. 3. comp. format. 4. tailor. cut (of a garment): İngiliz biçimi bir ceket a sport coat with an English cut. 5. time for reaping; time for cutting hay; harvesttime. 6. /ı/ cutting and shaping, hewing (wood, stone). 7. /ı/ tailor. cutting (cloth) (to make garments); cutting out (clothes). 8. /ı/ reaping (a cereal crop); cutting, mowing (hay, grass). 9. /ı, a/ putting (a price) on, assigning (a price) to (something). almak to take shape. ini almak to take shape as, assume (a specified) shape. ine gelmek for a suitable opportunity to arise. ine getirmek to find a convenient time or opportunity. e sokmak/koymak /ı/, vermek /a/ to give (a specified) shape to. vakti time for reaping; time for cutting hay; harvesttime.
Turkish - German Dictionary

biçim almak

(Turkish - German Dictionary) :
gestalten.
Philosophical Dictionary

Biçim ve Öz.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Suret ve mahiyet, Fr. Forme et essence). Varlığın birbirinden koparılmazcasına bağımlı bulunan iki yanı... Her biçim bir özün ürünüdür, her öz de bir biçim içinde sürüpgider. Biçimle öz birbirinin aynı değildir, ama birbirinden ayrı da değildir, birbiriyle bağımlı'dır. Tekyanlı metafizik düşünce sistemi bu iki bağımlı yanı birbirinden ayırmakla birçok yanılgılara düşmüştür. Biçim bir özün görünüşü, öz bir biçimin gerçeğidir. Bu doğal bğımlılık, ancak diyalektik düşünce sisteminde dilegetirilmiştir. Bundan ötürüdür ki diyalektik yöntem biçimden öze, görünüşten gerçeğe varma yöntemidir. Aynı öz değişik biçimler alabileceği gibi değişik özler aynı biçimde olabilir. Doğada ve toplumda öz değişirken biçim ya da biçim değişirken öz bir süre daha devam edebilir. Bir şeyin biçimi, o şeyin özünün devim tarzıdır. Örneğin herhangi bir özdek çeşitli ısı ortamlarında katı, sıvı, gaz olmak üzere çeşitli devim biçimleri içinde bulunabilir. Aynı gerçek ya da öz birbirinden çok farklı görünüş ya da biçimleri meydana getirebildiği gibi birbirinden çok başka gerçek ya da özler birbirinin aynı görünüş ya da biçimleri meydana getirebilirler. Bu bakımdan görünüşe aldanmamalı ama aynı zamanda görünüşü yadsımamalı'dır. İnsansal çaba görünüşü doğuran gerçeği tanımak'tır, öze ve gerçeğe varma amacını güden bu çabaysa zorunlu olarak biçim ve görünüşten yola çıkar. Yapılacak şey, biçimle öz, eşanlamda görünüşle gerçek arasındaki ilişki'yi doğru olarak kurmaktır. Buysa her ikisi arasındaki sıkı bağımlılığı bilmekle gerçekleştirilebilir. Biçim, özün deyimini sınırlayıcı olarak belirebileceği gibi geliştirici olarak da belirebilir. Üretim biçimlerinde olduğu gibi, önce geliştirici olan sonra sınırlayıcılığa da dönüşebilir. Bütün bunlar doğasal, bilinçsel ya da toplumsal olsun, ancak varlığın bu iki yanı arasındaki sıkı bağımlılığı göz önünde tutmakla çözümlenebilir. bkz. Biçim, Öz, Biçimcilik, Eytişimsel Özdekçilik, Eytişim Yöntemi, Metafizik Yöntem.
Turkish - German Dictionary

biçim verme

(Turkish - German Dictionary) :
e Gestaltung.
Turkish - German Dictionary

biçim vermek

(Turkish - German Dictionary) :
gestalten, formen, bilden, bearbeiten, bebauen, prTMgen.