borsa


Results for "borsa"

Ottoman - Turkish Dictionary

BORSA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Ticarette) Vasıfları belli ölçülere uyan yani standartlaştırılabilen malların örnekleri üzerinden alım satımının yapıldığı devlet kontrolü altında teşkilâtlanmış pazar yeri.
Dictionary of Economics

BORSA

(Dictionary of Economics) :
Genellikle malın kendisi hiç görülmeden ya da örnekleri görülreke alışveriş yapılan piyasalar. Borsalarda alım satım bedeli ödenmeden, hatta mal ya da senet elde olmadan da taahhüde girilebilir. Çeşitli borsalar vardır: Hisse senedi ve tahvil borsası, tahıl borsası, kambiyo borsası gibi. Borsa adı, Belçikanın Bruges kentindeki Hotel Boursesden gelmektedir. Bu otelde eskiden işadamları toplanır ve mal ortada olmadığı halde örnekler üzerinden iş yaparlarmış. Borsa acenteleri, müşteriden aldıkları alış ve satış emirlerini borsada yerine getirerek karşılığında komisyon alanlar.
Turkish - English dictionary

borsa

(Turkish - English dictionary) :
stock exchange, exchange. fiyatı stock exchange quotation. oyunu speculation.
Dictionary of Economics

BORSA CETVELLERİ

(Dictionary of Economics) :
Borsalarda saptanan fiyatları gösteren günlük bültenler.
Dictionary of Economics

BORSA DEĞERİ

(Dictionary of Economics) :
(Borsa fiyatı). Borsada arz ve talebe göre oluşan değer.