boya


Results for "boya"

Kurdish - Turkish dictionary

boyaxvan

(Kurdish - Turkish dictionary) :
boyacı.
Ottoman - Turkish Dictionary

GÖZ BOYAMAK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Mc: Aldatmak, hileye düşürmek.
Azerbaijani - Turkish Dictionary

boyag

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
boya,cila
Meteorological Glossary

BOYACI

(Meteorological Glossary) :
(PAINTER) [i]Peru kıyılarında sık sık yaşanan kirli sise verilen isim. Bu tür sis genellikle yerde kahverengimsi bir birikinti bırakır ki buna da Peru boyası denir.
Dream Dictionary of Phrase

BOYA / BOYAMAK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Örtmek ve gizlemektir. Bir mekanın ya da yüzeyin boyanması insanı mutlu edecek gelişmelere, beklentilerin gerçekleşmesine, Beyaz ve yeşil renkle bir yeri boyamak günah ve isyandan dönüş yapmaya, Bir yeri siyah ve koyu tonda renklerle boyamak masiyete ve iç karartıcı gerişmelere; Vücudun baş ve diğer organlarını yağlıboya, kireç, çamur vs. ile boyamak, çirkin görünen bir durumu gizlemede içine düşülen şaşkınlığa, Ellerin beyaza ya da yeşile boyanması hayır işlemeye, kırmızı ve siyaha boyanması şer işlemeye; mavi ile boyaması ümit edilen şeyin gerçekleşmemesine; diğer renklerle boyamak üzüntüye, Ellerin çamurla bezenmesi zikrullaha, Ayakları boyamak aileden kaynaklanan sıkıntıya, Elin pislik ve kerih görülen diğer şeylerle boyanması fitneye iştirak etmeye, Kadının mutad olarak boyanması sevinç ve sürura; erkeğin boyanması riya ve kibire delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Badana, Kına, Süslenmek.)