bulgu


Results for "bulgu"

Turkish - Kurdish Dictionary

bulgur unu

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
pişrûk.
Turkish - Turkish dictionary

BULGUR

(Turkish - Turkish dictionary) :
is Kaynatılıp kurutulduktan sonra kabuğu çıkarılmış buğday.
Medicine and Hematology Glossary

HİPOSPLENİZM - LABORATUAR BULGULARI

(Medicine and Hematology Glossary) :
Laboratuar bulguları: Periferik kan yaymasında eritrositlerde tipik bozukluklar saptanır. Bunlardan en önemlisi Howell-Jolly cisimciklerinin görülmesidir. Diğer anormal bulgular target hücreler, çekirdekli eritrositler (normoblast), akantosit ve pappenheimer cisimiklerinin (demir granülü içeren eritrosit) görülmesidir.
Dream Dictionary of Phrase

BULGUR

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bulgur kaynatmak, kırdırmak ve onu eve taşımak bereketle yenecek rızka, Bulgur pilavı zekatı verilen ve bundan dolayı bereket hasıl olan nimete delalet eder.
Recipes Glossary

BULGURUN BESİN DEĞERİ

(Recipes Glossary) :
Bulgur, Anadolu'da başta gelen besin maddelerindenbiridir.Bulgur, hammaddesi sert buğdayın orta kısmında bulunanprotein ve azot miktarının nişastaya göre daha fazlaoranda bulunması nedeniyle diğer gıda maddelerine göredaha besleyici olma vasfını kazanmıştır. Makarna ve diğerhububat cinslerine göre üstünlüğü ise; buğdayın dışkabuğunda bulunan önemli minerallerin, bilhassa potasyumve fosforun, fabrikasyon bulgur üretiminin kaynatılmasafhası buhar basınçlarıyla yapıldığı için buğday özünedoğru gitmesi ve soyulma esnasında bulgurun bünyesindekalmasıdır. ( Makarna ve diğer hububat mamullerininüretiminde soyma safhasında bu değerli besleyicilerinbüyük bir kısmı dışarı kepek olarak atılmaktadır).