bütün


Results for "bütün"

Dictionary of Economics

BÜTÜNLETME

(Dictionary of Economics) :
İki veya daha fazla firmanın tek bir firma durumuna gelmesidir. Entegrasyon olarakta adlandırılır.
Dictionary of Economics

DİKEY BÜTÜNLEŞME

(Dictionary of Economics) :
Bir firmanın, üretimin çeşitli aşamalarını tek başına gerçekleştirmesi ile oluşan bütünleşmeşme, büyümedir. Eğer bir firma, üretim sürecinde hammaddenin sağlanmasından ürünün satışına kadar bütün aşamaları tek başına gerçekleştiriyorsa, burada dikeybütünleşme söz konusudur. Dikey bütünleşmeye daha çok teknolojik bakımdan birbirlerini tamamlayan üretim süreçlerinin söz konusu olduğu sanayi dallarında rastlanmaktadır.
Environmental Glossary

BÜTÜNSELCİ

(Environmental Glossary) :
[ Holistic ] Parçalarla bütünler arasındaki organik yada işlevsel ilişkiyi vurgulayan ve bir konuyu karşılıklı bağımlılık ilişkisi içindeki parçaların bütünlediği tek bir sistem olarak gören yaklaşım.
Turkish - English dictionary

büsbütün

(Turkish - English dictionary) :
altogether, wholly, completely.
Turkish - English dictionary

bütün

(Turkish - English dictionary) :
1. whole, entire, total, complete. 2. unbroken, undivided. 3. (before plural form) all. 4. large (bill, money). 5. (a) whole, (a) totality. 6. total, sum. bütün totally, altogether. bütüne completely, altogether.