büyüme


Results for "büyüme"

Dictionary of Economics

İKTİSADİ BÜYÜME

(Dictionary of Economics) :
(Bk. Büyüme)
Dictionary of Economics

KALDOR‘UN BÜYÜME MODELİ

(Dictionary of Economics) :
Serbest rekabet uygulaması altında işsizliğin ortadan kaldırılacağını öngören teoridir. Hızlı bir gelişmenin sağlanabilmesi ve işsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için daha yüksek bir yatırım oranı gereklidir. Bunun için başlangıçta tarasrufların yatırımlardan fazla olması gerekmektedir. Bu yüksek bir bütçe açığı, yüksek bir harcama düzeyi demektir. Bu durumda fiyatlar genel düzeyi yükselecektir. Bu reel ücretlerin düşmesi ve müteşebbis karlarının artması demetir. Müteşebbislerin marjinal tasarruf eğilimleri, ücret kesimine göre daha fazla olduğundan (Kaldor böyle kabul eder) tasarruf artar ve başlangıçtaki yatırım düzeyi ile eşitlenir. Böylelikle yatırımlar artmış, dolayısıyla istihdam düzeyi ve büyüme hızı yükselmiştir.
Dictionary of Economics

KLASİK BÜYÜME TEORİSİ

(Dictionary of Economics) :
Bu teoriye göre ekonomi geliştikçe nüfus artacaktır. Artan nüfusun ve büyüyen kentlerin gıda gereksinimini karşılamak için ise gıda arzının artması zorunludur. Gıda arzının artması için yeni topraklar ekime açılacaktır. Bu noktada azalan verimler yasası devreye girer: Doğal olarak daha verimli topraklar daha önce ekime alınır. Dolayısıyla artan gıda ihtiyacını karşılamak için giderek daha az verimli topraklara gidilmesi kaçınılmazdır. Bu ise gıda maliyetlerinin yükselmesi demektir. Gıda maliyetlerinin yükselmesi iki olumsuz sonuç doğurur. Bunlardan birincisi toprak rantlarının artmasıdır. Çünkü artan maliyetler gıda fiyatlarını artırır. Bu ise toprak sahiplerinin aldıkları rantların yükselmesi sonucunu doğrur. Gıda maliyetlerinin yükselmesinin ikinci olumsuz sonucu ise ücretlerin artmasıdır. Gıda maddeleri işçilerin kendilerini yeniden üretmeleri için zorunludur, dolayısıyla gıda maddelerinin fiyatlarının artması, işçilerin yeniden üretim maliyetlerinin yükselmesi, yani gerçek ücretlerin yükselmesi demektir. Böylece toprak rantları ve ücretlere giden gelir payı artınca, karlara giden pay azalmış olur. Çünkü toplumsal gelir (Üretim) üç sınıf arasında bölüşülmektedir. Bunlardan ikisinin, toprak sahiplerinin ve işçilerin payı olan rantlar ve ücretler artınca, üçüncü sınıf olan kapitalistlere giden pay azalır. İktisadi büyümenin motoru ise kapitalistlerdir. Bir ekonominin büyümesi yatırımlarla olur ve yatırımların kaynağı da kapitalistlerin karlarıdır. Dolayısıyla karların azalması büyümenin yavaşlaması demektir.Klasik iktisat teorisinin esaslarını ortaya koyan Ricardoya göre, yukarıda açıklanan nedenle bir ekonominin er ya da geç büyüme hızının sıfıra düştüğü durgunluk haline gelmesi kaçınılmazdır. Teknolojik gelişmeler sayesinde elde edilecek verimlilik artışları bu sonucu ancak geciktirebilir. Ricardo sanayi devrimi sırasında yaşamakla birlikte tarımın üretim payının hala çok yüksek olduğu bir ekonomiyi gördü. Teorisi mantıksal bakımdan tutarlı olmakla birlikte geleceği öngörmek bakımından doğru çıkmamıştır. Bunun nedeni teknolojik gelişmenin boyutlarını tahmin edememiş olmasıdır. Bununla birlikte bazı klasik iktisatçılar (Sözgelimi Bastiat) teknolojik gelişmenin olumlu etkisinin ağır basacağını tahmin edebilmişlerdir.
Dictionary of Economics

NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ

(Dictionary of Economics) :
Neoklasik iktisat veri kaynaklarının optimum dağılım koşullarını araştırır ve bireylerin iktisadi davranışlarından hareket eder. Dolayısıyla mikro-statik bir teoridir, büüyme sorunları bu teorinin temel yapısında yer almaz. Ancak bu teori piyasa ekonimisinin, her zaman etkin kaynak dağılımını sağlayacağını göstermeye çalışmaktadır. O nedenle Roy Harrod, 20. yüzyılın ortalarında uzun dönem büyüme içerisinde kapitalizmin tam ismtihdam dengesini sağlayabilecek mekanizmalardan yokun olduğunu gösteren bir model ortaya atılınca neoklasik iktisatçılar büyüme sorunları ile ilgilenmek ve büyüme sürecinde sistemin tam istihdamı sürdürecek intibak mekanizmalarına sahip olduğunu göstermeye çalışmak durumunda kaldılar.Büyüme iktisadına temel sorun artan işgücü ve sermaye miktarının ve değişen teknolojinin ekonomiye etkilerini ortaya koymaktır. Neoklasik iktisatçılar tam istihdam dengesindeki bir ekonomide işgücü ve sermaye miktarının artmasının tam istihdam dengesini bozmayacağını, bunu sağlayacak mekanizmalara sistemin sahip olduğunu öne sürdüler. Sözünü ettikleri mekanizma, bütün tahlillerinde kullandıkları arz ve talep mekanizmasıdır: Ekonomide tam istihdamın uzun dönemde korunabilmesi için işgücü, sermaye e üretim artış organlarının aynı olması gerekir. Fiyat mekanizması bunu sağlar. Şayet sermaye miktarı işgücü miktarından daha hızlı artarsa, bu adam başına sermaye miktarının çoğalması demektir. O zaman sermayenin getirisi, yani karlılığı düşer. Bu daha çok emek kullanan tekniklere dönülmesine yol açar. Böylece iki faktörün büyüme hızı tekrar eşitlenir. Görüldüğü gibi burada faktörlerarası sınırsız ikame (sınırsız teknolojik olanaklar), azalan getiri gibi tipik neoklasik varsayımların kullanılmasına devam edilmektedir. Öte yandan eğer işgücü miktarı sermaye miktarından hızlı artarsa bu kez adam başına sermaye azalır. Bu sermayenin getirisinin yükselmesi demektir. Dolayısıyla sermaye-yoğun tekniklere dönülür ve eşitlik yine sağlanır. Bu yapıda bütün işletmeler en son teknolojiyi kullanmaktadırlar. Bunu sağlayan sermayenin yoğrulabildiği varsayımıdır. Yani teknolojik gelişme oldukça sermaye stokları yeni teknolojiye uygun hale getirilebilmekte, yani üretim fonksiyonu sürekli kaymaktadır.
Dictionary of Economics

DENGELİ BÜYÜME

(Dictionary of Economics) :
Ekonomide tüm sektörlerin birbirleriyle uyumlu biçimde büyümelerini öngören plana verilen addır. Bu tür planlar genellikle az gelişmiş ülkelerde yapılır. Dengeli büyümenin gerçekleştirilebilmesi, birbirini tamamlayıcı nitelikte bir üretim zincirinin gerçekleştirilmesine bağlıdır. ???