büyüme


Results for "büyüme"

Environmental Glossary

BÜYÜME TEORİSİ

(Environmental Glossary) :
[ Growth theory ] Kentlerde ve bölgelerde yerleşim, büyüme ve toprak kullanımı modelleri konusunda kent bilimcilerinin oluşturdukları teoriler.
Meteorological Glossary

BÜYÜME MEVSİMİ

(Meteorological Glossary) :
(GROWING SEASON) [i]Bir yıllık bir sürede, bitkilerin uyanması, canlanması ve gelişmesine olanak tanıyacak kadar yeterli sıcaklığa ulaşılan dönem. Bu dönemde kabaca, ilkbaharın en son öldürücü donu ile sonbaharın ilk öldürücü donu arasındaki süredir. Bilimsel konularda ise bu mevsim için, yıl boyunca ilk ve son sıfır Santigrat dereceler başlangıç ve bitiş olarak alınır.
Dream Dictionary of Phrase

BÜYÜMEK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bir ağacın, bitkinin yahut herhangi bir şeyin normal gelişme seyrinin aksine aniden büyümesi, bu şeyin uğrayacağı zarara, Bir insanın anormal büyümesi onun ölümüne, Bir organın normal ölçüde büyümesi, o azanın delalet ettiği tabire uygun olara yorumlanırr. Mesela dilin büyümesi büyük söz söylemeye, kolun uzaması cömertliğe, ayağın büyümesi - ayakkabı da büyürse- dünyalığın genişlemesine vs. delalet eder. Her türlü normal büyüme, çabuk görülecek hayır ve sevinçli gelişmeye delalet eder.
Turkish - English dictionary

büyüme

(Turkish - English dictionary) :
growing up, development.
Turkish - English dictionary

büyümek

(Turkish - English dictionary) :
1. to grow. 2. to grow up. 3. to become large. 4. to become more important. 5. to increase; to get more intense; to expand. büyümüş de küçülmüş (a child) who is very wise and mature for his age.