canlı


Results for "canlı"

Turkish - Kurdish Dictionary

canlılık

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
jîndarî.
Turkish - English dictionary

canlılık

(Turkish - English dictionary) :
liveliness, vigor.
Philosophical Dictionary

Canlılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Ervahiyye, Fr. Animisme, Al. Animismus, İng. Animism, İt. Animismo). Doğanın bütün varlıklarında insanınkine benzer ruhlar bulunduğu yolundaki ilkel inanç; ruhu bedenin ilk nedeni ve canlandırıcısı sayan Stahl, Ravaisson ve Bouiller'nin ayrı ayrı ileri sürdükleri öğreti... Cedlere ve doğal varlıklara tapmakla başlayan canlıcılık zamanla büyücülüğe dönüşmüştür. Ruhu bedenin ilk nedeni ve canlandırıcısı sayan öğretiler antik çağ Yunan düşünürleri Anaksimenes, Anaksagoras ve Platon'a dayanmaktadırlar. Bu anlamdaki canlıcılık, genel ruhçuluğun özel bir biçimidir. İngiliz düşünürü herbert Spencer'e göre ilkel insanlardaki canlıcılık ve ruh inançları rüyalardan doğmuştur. İlkel insan gördüğü rüyeleri bedeninden dışarı çıkan benliğinin gezip dolaşmak suretiyle elde ettiğini ve sonra tekrar bedenine girerek bu bilgileri getirdiğini varsaymıştır. Uykunun bitminde yeniden bedene giren benlik, bitmeyen uyku olan ölümde bedene hiç girmemekte ve artık sonsuza kadar ortalarda gezip dolaşmaktadır. Günümüze kadar sürüp gelmiş bulunan özdekten bağımsız ruh inancı böylelikle meydana gelmiştir. Spencer'in bu kuramına cadı kuramı (Os. hayalet nazariyesi, Fr. Ghost theory) denir. bkz. Can ve Tin, Tinselcilik.