cru
crumb
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. kırıntı, ekmek kırıntısı. 2. parça, zerre. 3. ekmek içi. f. ufalamak.
crumble
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. ufalamak; ufalanmak, un ufak olmak. 2. harap olmak, çökmek. 3. parçalanmak.
crumple
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. buruşturmak, kırıştırmak; buruşmak, kırışmak. 2. çökmek.
crunch
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. çıtır çıtır yemek, kıtır kıtır yemek, katır kutur yemek, hart hurt yemek. 2. çatırtı ile ezmek. 3. çatırdamak. i. 1. çatırtı. 2. k. dili güç durum.
crusade
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. haçlı seferi. 2. din uğruna yapılan savaş, cihat. 3. kampanya, savaşım. f. against -e karşı savaşım vermek.