cru


Résultats pour "cru"

Anglais - Turc Dictionnaire

cruelly

(Anglais - Turc Dictionnaire) :
z. zalimce, acımasızca, insafsızca.
Anglais - Turc Dictionnaire

cruelty

(Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. zulüm, acımasızlık.
Anglais - Turc Dictionnaire

cruise

(Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. aynı hızla uzunca bir süre gitmek. 2. (gemiyle) dolaşmak. 3. dolaşmak, dolanmak, gezinmek. 4. (polis, polis arabası) (etrafı kolaçan ederek) dolaşmak; (taksi şoförü, taksi) (müşteri arayarak) dolaşmak: The squad car cruises the streets of the neighborhood all night. Polis arabası gece boyunca mahalle sokaklarında dolaşıyor. 5. (fahişe) sokaklarda dolaşarak müşteri aramak. i. 1. (tatil amacıyla yapılan) deniz yolculuğu. 2. dolaşma, dolanma, gezinme. 3. (polis, polis arabası) (etrafı kolaçan ederek) dolaşma; (taksi şoförü, taksi) (müşteri arayarak) dolaşma.
Industrie automobile Glossaire

Cruise Control (Otomatik hız kontrol)

(Industrie automobile Glossaire) :
Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir. Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir.
Anglais - Turc Dictionnaire

cruiser

(Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. kruvazör.