denge


Results for "denge"

Turkish - English dictionary

dengesiz

(Turkish - English dictionary) :
1. out of balance. 2. immoderate. 3. unstable. 4. mentally unbalanced.
Dictionary of Economics

DENGESİZ BÜYÜME

(Dictionary of Economics) :
Büyüm sürecinde, ekonomide bazı sektörlere öncelik verilmesi dengesiz büyüme olarak adlandırılır. Örneğin ekonomide belirli anahtar sektörlere ağırlık verilmesi dengesiz büyümedir.Dengesiz büüyme yaklaşımı, azgelişmiş ülkelerde piyasanın önderliğini ve etkinliğini benimser. Dengeli büyüme yaklaşımında planlı kalkınma stratejisi benimsenirken dengesiz büyüme yaklaşımında planlı kalkınma minimum düzeye indirilmektedir.
Dictionary of Economics

DENGESİZ BÜYÜME

(Dictionary of Economics) :
Bir ekonomide belirli sektörlere ağırlık verilerek büyüme sürecinin hızlandırılmasıdır. Bu sektörler seçilirken, ileriye ve geriye doğru bağlılıkları yüksek olan sektörler tercih edilir.
Turkish - Kurdish Dictionary

dengesizleşmek

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
şewişîn.
Dictionary of Economics

DENGESİZLİK

(Dictionary of Economics) :
Birbirlerini ters yönde etkileyebilen güçlerin, birbirlerini karşılıklı olarak etkisizleştiremedikleri durumdur. Tüketicilerin cari fiyattan satın almayı düşündükleri mal miktarı, üreticilerin satmayı düşündüklerinden yüksek ise, bu piyasadaki dengesizliği gösterir.