değirmen


Results for "değirmen"

Turkish - Kurdish Dictionary

değirmen

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
aş.
Turkish - Kurdish Dictionary

değirmenci

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
aşvan, qeraş.
Turkish - Kurdish Dictionary

el değirmeni

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
destar
Turkish - Kurdish Dictionary

kahve değirmeni

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
aşik.
Dream Dictionary of Phrase

DEĞİRMEN

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bütün yönleriyle hayata ve hayatın cilvelerine, Bekar erkek ve kız için evlenmeye, yoksul için zenginliğe, ailenin bütün fertleri için sıkıntı ve dartıktan kurtulmaya, Ev değirmeni dünya nimetlerine, değirmen bulunmayan evde değirmen görmek sıkıntı ve şiiddete, Cami, çarşı vs. gibi yerlerde değirmen görmek savaş ve mücadeleye, Değirmende tahıl öğütmek rızık temininde kolaylık ve sürekliliğe, Su değirmeni dünya işlerinde yetkili konumdaki bir kimseye, Değirmen taşının dönmesi yolculuğa, buğdaysız dönmesi üzüntü ve şiddete, Değirmende görülen aksaklık yahut hoş olmayan durum piyasanın daralmasına, işlerin iyi gitmemesine, Değirmende öğütülen gıda maddelerinin tamamı rızka, Değirmen taşının kırılması sıkıntıda olanın bundan kurtulmasına, hapis olanın hürriyetine kavuşmasına, hastanın iyi olmasına, tehlikeden kurtulmaya yahut vefat etmeye, Değirmenin taş, toprak vs. gibi maddeler öğütmesi korku, sıkıntı ve çetinliğe, Su değirmeninde yenilmeyen her türlü şeyi öğütmek kıtlığa ve pahalılığa, insan öğütüldüğünü görmek anarşiye, fitne ve ölümlere, Değirmende kına, hatmi çiçeği, çöğenotu, acıbakla, yaban kirazı vb. öğütmek ( ya da öğütüldüğünü görmek) borçları ödemeye, şifa bulmaya, üzüntü ve kederden kurtulmaya ve temizliğe, Değirmende içine un konulan tabutu (tekneyi) görmek hak ile batılın arasını ayıran hakime, ilim ve hidayete, Su değirmeni yağmura, yel değirmeni değişik kimselerin devamlı olmayan düşmanlığına delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Değirmenci.)