doğuş


Results for "doğuş"

Turkish - German Dictionary

güneş doğuşu

(Turkish - German Dictionary) :
r Sonnenaufgang.
Turkish - Kurdish Dictionary

doğuştan

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
zikmakî.
Philosophical Dictionary

Doğuştancılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Fıtriye, vehbiye, Fr. Inneisme, nativisme). Bilginin doğuştan gelen kavramlarla oluştuğunu ileri süren öğreti... Doğuştancılık, doğuştan bilgi yoktur diyen öerneğin John Locke öğretisine karşıt bir öğretidir. Locke'a göre insan, doğduğu zaman akıl kâğıdı bomboştur, bu kâğıt giderek duyuların getirdikleriyle dolar, aptallarla bilgisizlerin kâğıtları da ömürleri boyunca boş kalır. Bu düşünceye karşıt olarak, örneğin Sokrates doğuştancıdır, çünkü erdemin insan denilen varlıkta doğuşundan beri saklı bulunduğunu ve ancak eğitimle meydana çıkarılabeleceğini savunur. Kant da bu anlamda doğuştancıdır, çünkü usta dışarıdan verilmeyen ussal kalıplar (kategoriler) bulunduğunu ve duyularımızla gelenlerin bu kalıplara dökülmeden bilgi haline gelemeyeceğini ileri sürer... Bu anlamda Platon, Descartes ve Spencer de kdoğuştancıdırlar... Örneğin, ruhbilimde, duygu ve düşüncelerin yavaş yavaş oluştuğunu ileri süren jenetik görüşe (Fr. Theorie genetique) karşı, nativist görüş, duygu ve düşencelerin doğuştan ve araçsız olarak meydana geldiklerini savunur. bkz. Dekartçılık, Platonculuk, Tabula Rasa, Duyumculuk, Sokratesçilik.
Dream Dictionary of Phrase

DÖĞÜŞMEK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Dövüşmek.
Dream Dictionary of Phrase

HOROZ DÖĞÜŞÜ

(Dream Dictionary of Phrase) :
Horozları döğüşürken görmek, çocuk ve kadın yüzünden meydana gelecek kavgaya; göstermelik efeliğe, boş kibirlenmeye, Horoz döğüştürmek, alim, hatip, müezzin vb. kimselerin arasını açarak fitne ve dedikodu çıkartmaya yahut gözünün kör olmasına delalet edeer.