economic


Results for "economic"

Sociological Dictionary

EKONOMİK AÇIDAN EĞİTİM [İng. Economics of Educatio

(Sociological Dictionary) :
Eğitimin ekonomi biliminin ışığıaltında ele alıp incelenmesidir. Ferdin refahının ve fert başına düşen gelerin arttırılması için, sosyal ve ekonomik amaçlı yatırımlar yapılmaktadır. Emeğin kalitesinin yükseltilmesi, kalkınma için gerekli insangücü kaynaklarının hazırlanması, emeğin kalitesinin yükseltilmesi, eğitim-istihdam ilişkileri, eğitim seviyesi ve gelir arasındaki ilişki, eğitimle ekonomiyi buluşturan noktalardır. 8Schultz, T. W., 1967, Seehan,J., 1973, Blaug, M., 1970 Machulup, F., 1970)
Sociological Dictionary

İKTİSADÎ İNSAN [İng. Homo-economicus]:

(Sociological Dictionary) :
Davranışlarında ve sosyal ilişkilerinde iktisadîliği ve iktisadî faydayı ve kârlılığı ön plânda tutan insan tipidir. Üretim ve pazarlama gibi bir çok ekonomik aaliyetlerde geçerli olmakla beraber, insanın sosyal hayatta daima ekonomik amaçla davrandığı söylenemez. Fertlerin arayış ve yönelişleri, dönem dönem değişmekle beraber, insan davranışında tek boyut olarak iktisadîliğin ele alınması eksik bir yaklaşımdır. "Meta-ekonomik" faktörlerin de hesaba katılması gerekmektedir. Nitekim, sanayi toplumundan enformasyon çağına geçen ülkelerde, yüksek teknoloji ile temasta maddî, fizikî gerçeğin ruhî, moral gerçekle teması ve dengelenmesi gerekli görülmektedir. (Naisbitt, J., 1984) İnsana moral tatmin sağlayan bir çok şeyin piyasa fiyatı yoktur. Herşeyin maliyet-ayda analizine sokulabilmesi, rakamla ifade edilebilmesi zordur. Barış huzur, dayanışma, vatan sevgisi, insan sevgisi, sadakât ve istikrar talebiyle araba, giyim aşyası, ziynet, mobilya talepleri arasında farklar vardır.Kâr eden, verimli çalışan ekonominin kurallarını uygulayan, ama kamu menfaati, sağlığı ve ahlâkîliği esas almayan bir kimse, iktisadî insan tanımına girebilir, ancak sosyal insan (homo-socius) kapsamı dışında kalır. Meselâ; zeytinyağına makine yaeı karıştırma, bekereli yüksek çayı piyasaya sürme, sağlığa aykırı deterjanı piyasaya çıkarma örneklerinde olduğu gibi.. Burada talep varsa arzı da olur şeklinde bir yaklaşımda bulunamayız. (Holton, R. J., 1992, Parsons T., and Smelser N.J., 1956, Ülgener,F.S., 1983 Fındıkoğlu, Z. F., 1971)
Sociological Dictionary

İKTİSADÎ KALKINMA [İng. Economic Development (take

(Sociological Dictionary) :
Zaman zaman kalkınma kavramının büyüme kavramı ile e anlamlı kullanıldığı görülür. Aslında kalkınma büyümeden farklıdır. Büyüme genellikle ölçülebilir değerleri ele alırken, kalkınma ekonomik değerler yanında sosyal ve siyasal konuları da ele alan genel boyutlu bir değişimi ifade eder. Bazı yazarlar kalkınmayı depresyonu izleyen düzelme safhası olarak tanımlamaktadırlar.İktisadî kalkınma konusunda kapsamlı bir çalışma yapan W. Rostow 1960 yılında "Stages of Economic Growth" adlı eserini yayınlamıştır. Rostow, Kitabında da belirttiği gibi, aslında tarihin seyri hakkında bir bilgi vermektedir. bu eserde kalkınma modeli beş aşama, kalkı, olgunluk aşaması kütle tüketim aşaması. Bu modelin diğer kalkınma modelleri arasında önem kazanmasının bir sebebi kalkış aşamasında az gelimiş olkelerin kalkınma sorunlarına değinilmiş olmasıdır.Rostow'un kalkınma medeli kalkınma konusuna bir çok moktada açıklık getirmekle birlikte bir çok noktada da eleştiriye maruz kalmıştı. Özellikle en fazla eletiri olan nokta; kalkışa geçiş aşaması ile kalkış aşamasının birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamış olmasıdır.Kalkınma sadece ekonomi ve üretimde yeni bir aşama değil, toplumsal, siyasal ve kültürel bir değişim sürecidir. Geleneksel tarım toplumlarının sanayi toplumuna geçmesini sadece ekonomik olaylarla açıklamak mümkün değildir. Sosyal ve siyasî yapıya uygun ekonomik kararların plânlanıp uygulanması gerekir. (Jary, D. and J., 1991, İlkin, A. 1983,Serin, N., 1967, Güner, A. O., 1978)
Sociological Dictionary

İKTİSAT SOSYOLOJİSİ [ İng. Economical Socialogy]:

(Sociological Dictionary) :
İktisat ile Sosyoloji disiplinlerini birleştiren bir özel sosyoloji dalıdır. İktisadî olayların ne ölçüde sosyal olay kapsamı dışında düşünülemeyeceğini ortaya koyar.Üretimden, mübadele, tasarruf, yatırım ve tüketime kadar iktisadî olayları etkileyen toplumlara göre değişebilen değer hükümlerini, yaşama tarzı (kültür) penceresinden görüp değerlendirir. İktisadî faaliyetler üzerinde etkili olan fakat çoğu kere rakamla ifade edilemeyen, piyasada fiatı teşekkül etmemiş "meta-ekonomik" faktörler üzerinde durur. Bunların verimlilik, kârlılık ve kaynak kullanımı zerinde tesirlerini ele alır.İktisadî faaliyetler herşeyden evvel birer sosyal ilişkidir ve Sosyolojiin perspektifnen ele alınmalıdır. Zihniyet dünyası iktisadî gelimeyi etkiler. Bu konuda Marx Weber'in "Protestant Ethic and the Spirit Capitalism" kitabı klâsik anlamda konuya ışık tutar. O'na göre, Protestan anlayışı ve yaşama tarzı ekonomik faaliyetlerin artışını sağlamıştır Her bir iktisadi sistemin kendine has bir manevi dünyası vezihniyeti vardır. ancak, her potostan ülkede iktisadî gelişmeaynı oanda da görülmemiştir.W. Sombart "Modern Kapitalizm" adlı esesinde aynı tesirden bahsetmekte, ancak bu defa Yahudilerin oynadığı role işaret etmektedir. Mehmet izzet'in "Yeni İçtimaiyat Dersleri" (1926) adlı eserinde, iktsadî ve sosyal arasındaki ilikiye temas edilmektedir. Ona göre, tarihi maddeciliği makûl bir seviyeye çekmek gerekir.Zihniyet ve tutum farklarını ele alan S. F. ülgener "Zihniyet Aydınlar ve İzm'ler" (1983) "İktisadî Çözülmenin Ahlâk ve Zihniyet Dünyası" (1981) adlı önemli eserlerinde davranış şekilleri ve manevî dünyanın tesirleri üzerinde durur. Z. F. Fındıkoğlu, A. kurtkan (Bilgiseven) ve M. Eröz de aynı noktalara temas etmişlerdir.
Dictionary of Economics

HOMO ECONOMİCUS

(Dictionary of Economics) :
İnsan kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Homo Economicus iktisatçıların bu görüşünü belirtmek için, insanı varolduğu kabul edilen bu yönünü vurgulamak için insana verilen isimdir. Sözgelimi kapitalistler kar, işçiler en fazla ücret, tüketiciler de maksimum fayda peşinde koşarlar. Bu görüş ilk defa klasik iktisatçılar tarafından ortaya atılmıştır. Felsefi köklerini Benthamın faydacılık yaklaşımında bulur.İnsanın bir homo economicus olup olmadığı iktisatçılar arasında her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Bu varsayım akademik iktisattaki ağırlıını hala korumaktadır. Bunun üç nedini olduğunu söylemek mümkündür: Kapitalizm altında insanlar homo economicusa uygun davranmaya itilmektedir. Öte yandan bu varsayımın terkedilmesi halinde üzerinde anlaşılabilecek alternatif henüz yoktur. (Kurumsal iktisatçılar homo culturalisi önermektedirler). Nihayet enstürmentalistlere göre de bu varsayım üzerine kurulan teoriler gerçeği açıklama ve öngörme işlevlerini pekala yerine getirmektedirler.