edebiyat


Results for "edebiyat"

Turkish - Kurdish Dictionary

edebiyat

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
wêje.
Turkish - Kurdish Dictionary

edebiyatcı

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
wêjenas.
Turkish - Turkish dictionary

EDEBİYAT

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Duygu, düşünce ve hayallerin söz ve yazı ile, güzel ve etkili bir biçimde anlatılması sanatı. 2. Söz ve yazı sanatlarının, bu sanatlarla ilgili bütün eserlerin toplu adı: Edebiyat tarihi.
Ottoman - Turkish Dictionary

EDEBİYAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Düşünce, duygu veya herhangi bir hakikatı veya herhangi bir fikri yazı veya sözle, manzum veya nesir halinde güzel şekilde ifâde san'atı. Bu san'atla uğraşan ilim kolu. * Edebiyata âit yazıları toplayan kitap.Edebiyatın sözlük anlamından biri de edebe, yani terbiyeye uygun söz söylemektir. Demek ki edebiyatçı edepli olmalı, edepsizce söz ve yazılar edebiyat olamaz.(Edebiyatta vardır üç meydan-ı cevelân; onlar içinde gezer, haricine çıkamaz: Ya aşkla hüsündür, ya hamâset ve şehâmet, ya tasvir-i hakikat. İşte yabani edebse hamâset noktasında hakperestliği etmez.Belki zâlim nev-i beşerin gaddarlıklarını alkışlamakla kuvvet-perestlik hissini telkin eder. Hüsün ve aşk noktasında, aşk-ı hakiki bilmez.Şehvet-engiz bir zevki nefislere de zerkeder. Tasvir-i hakikat maddesinde, kâinata san'at-i İlâhî suretinde bakmaz;Bir sıbga-i Rahmanî suretinde göremez. Belki tabiat noktasında tutar, tasvir ediyor; hem ondan da çıkamaz.Onun için telkini aşk-ı tabiat olur. Maddeperestlik hissi, kalbe de yerleştirir; ondan ucuzca kendini kurtaramaz.Yine ondan gelen, dalâletten neş'et eden ruhun ıztırabatına, o edepsizleşmiş edeb (müsekkin, hem münevvim); hakiki fayda vermez. S.)
Ottoman - Turkish Dictionary

EDEBİYAT YAPMAK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mc: Güzel ve uzun uzun sözlerle mevzu dışına çıkarak konuşmak.