ekonomi


Results for "ekonomi"

Dictionary of Economics

ÖLÇEK EKONOMİLERİ

(Dictionary of Economics) :
Bir firma ya da sanayi dalında tesisleri genişleterek, üretim hacmini veya üretim fonksiyonunu değiştireerek, teknolojik yenilikler getirerek veya dış çevrede meydana gelen maliyet düşürücü faktörlerden yararlanılarak prodüktivitenin arttırılması, diğer bir deyişle maliyet masraflarının düşürülmesi yoluyla elde edilen kazançlar. Kısaca geniş çaplı üretimin sağlamış olduğu tasarruflar olarak da tanımlanan ölçek ekonomileri, içsel ekonomiler ve dışsal ekonomiler olarak ikiye ayrılırı. Eğer ölçek ekonomileri firmaların içinde veya o firmanın bulunduğu sanayi dalında meydana geliyorsa, bu ekonomileri içsel ölçek ekonomileri olarak adlandırılır. İçsel ekonomiler firmaların büyümek, yani daha çok üretmek yoluyla emek ve teçhizatı daha verimli kullanmalarını, pazarlama ve yönetim masraflarını azaltmalarını ifade eder.Dışsal ekonomiler ise, firmaların birbirlerinden bağımsız olarak aldığı kararlarla diğerlerinin giderlerinde oluşturdukları azaltıcı etkileri ifade etmektedir. Sanayiler arasında girdi-çıktı akımlarının doğurduğu dolaysız ilişkiler, firmalar veya sanayiler arasındaki arabağlılık sebebiyle birbirlerini etkilemekte ve dışsal ekonomilerin yanında dışsal eksi ekonomilerinin de (Diseconomies) ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Dışsal ekonomiler, kısaca, bir üreticinin diğer bir üreticiye yapmış olduğu karşılıksız yararlar olarak tanımlanırken, dışsal eksi ekonomiler bir üreticinin diğer üreticinin verimliliğinde oluşturmuş olduğu kayıplar olarak ifade edilebilir.Dışsal ekonomiler, piyasa dışı dışsal ekonomiler ve piyasa dışsal ekonomiler olarak iki grupta incelenmektedir. Piyasa dışı dışsal ekonomiler; yine iki gruba ayrılmaktadır. a) Teknolojik Dışsal Ekonomiler, b) Dinamik Dışsal Ekonomiler; üreticilerin üretim fonksiyonları arasında piyasaya bağlı olmayarak meydana gelen yararlardır. Ekonomide piyasa dışında en son teknolojik gelişmelerin, yönetim sürecindeki yeniliklerin, iyi nitelikteki yönetici ve kalifiye işçilerin oluşturulması sonucu üreticilerin sağladığı yararlar ise dinamik dışsal ekonomiler olarak adlandırılır. Piyasa dışsal ekonomileri, üreticiler arasında piyasa aracılığıyla sağlanan dışsal ekonomileri ifade eder. Bunlar piyasadaki arz ve talep koşullarına bağlı olarak fiyatlarda meydana gelen değişmeler sonucu ortaya çıkmaktadır.
Dictionary of Economics

ÖLÇEK EKONOMİLERİ HİPOTEZİ

(Dictionary of Economics) :
Dış ticarete ilişkin olan ve iç pazarı geniş ülkelerin büyük ölçekli birimlerde üretilen malları ihraç edeceğini ileri süren bir hipotez. Söz konusu üretim birimlerinde üretim artan verim koşullarına tabi olup, üretim hacmi genişledikçe maliyetler düşer. Diğer yandan iç pazarı dar ülkeler maliyetin üretim ölçeği büyüdükçe azaldığı mallarda üstünlük sağlamaz ve uzmanlaşamazlar.
Dictionary of Economics

PARA EKONOMİSİ

(Dictionary of Economics) :
Değişim aracı olarak paranın kullanıldığı ekonomi. Tarihsel gelişimi içinde para önceleri bazı mallarla temsil edilmiştir. Bu mallar örneğin Tibet ve Çinin bazı bölgelerinde boncuk, küçük çay paketleri, Hindistanda ºekerkamiºi, Etiyopyadaki çakıllar olmuştur. Ancak zaman içinde değişimi iyi sağlayamadıkları için, taşıma zorlukları, dayanıklılığının bölünebilirliğinin olmaması, değerini koruyamamaları gibi nedenlerle, bu mal paralar terk edilmiº, yerine madeni paralar kullanılmaya başlanmıştır. Bir süre sonra bazı madenlerin değerli olmayışı, çok bulunması gibi nedenlerle sadece altın, gümüş, gibi değerli madenler para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla gümüş üretiminin artması, bu madenin de az bulunma özelliğini yitirmesine neden olmuş, onun para olarak kullanılmasından vazgeçilmiştir. Altın ise uzun süre para ilorak kulanılmaya devam edilmiş, çalınma tehlikesi vb. gibi nedenlerle zaman içinde altın karşılığı sertifikalar ve banknotlar para olarak kullanıma girmiştir. Ekonomik gelişmelere paralel olarak zamanla altın karşılığı olmayan kağıt paralar kullanıma girmiş ve banka sisteminin gelişimiyle kaydi para olarak kullanımı da yaygınlaşmıştır. (Ayrıca bk. Kaydi Para, Para).
Dictionary of Economics

PİYASA EKONOMİSİ

(Dictionary of Economics) :
Birbirinden bağımsız hareket eden çok sayıda tüketiciden meydana gelen, fiyat mekanizmasına dayalı, bir mübadele ekonomisi. Liberal düşünce akımının öngördüğü bir ekonomik düzeni yansıta piyasa ekonomisinde, araz edilecek yani üretilecek mal ve hizmet bileşimi talep tarafından belirlenir. Diğer bir ifadeyle, hangi mal ve hizmetin üretileceğine tüketiciler karar verir. Tüketici tercihlerinin açıklanmasında piyasa göstergesi, fiyatlardır. Çünkü fayda maksimizasyonunu gerçekleştirmeye çalışan tüketiciler belli bir mal veya hizmetten daha fazla talep ederlerse, diğer şartların sabit kalması varsayımıyla (ceteris paribus) o mal ya da hizmetin fiyatı yükselir. Kar maksimizasyonunu sağlamaya çalışan firmalar da (üreticiler) o mal ya da hizmetten daha fazla üretmeye başlar. Amaçları karlarını maksimum kılmak olan firmalar, aynı zamanda ürünlerinin birim maliyetini mümkün olan en düşük seviyede gerçekleştirecek üretim teknolojisini (faktörün bileşimini) uygulayacaklardır. Fiyat mekanizmasına dayanan piyasa mekanizması böyle çalıştığı sürece, ekonomiye devletin hiçbir konuda müdahalesine gerek kalmadan, gerek mal ve hizmet piyasalarında, gerek üretim faktörleri pisayalarında kıt kaynakların optimal biçimde kullanımını sağlayacak en yüksek üretim ve refah seviyelerine ulaşmasını mümkün kılacaktır.
Dictionary of Economics

PLANLI EKONOMİ

(Dictionary of Economics) :
Kaynakların kullanımının devlet tarafından belirlendiği ve kontrol edildiği ekonomi. Planlı ekonomilerde üretim, yatırım ve dağılım kararlarının tamamı veya büyük bir kısmı merkezi yönetimce alınmaktadır. Planlı ekonomi deyemi, yakın zamanlara kadar esas olarak sosyalist ülkeler içcin kullanılmakla birlikte, günümüzde bu ülkelerde de kaynak dağılımında piyasa göstergelerine daha fazla yer verilmesi yönünde değişiklikler yaşanmaktadır. II. Dünya Savaşı sonrasında, az gelişmiş ülkelerin kalkınma çabalarında planlama yaygın olarak uygulanmıştır. (Ayrıca bk. Planlama ve Kalkınma)