emanet


Results for "emanet"

Dictionary of Economics

EMANET USULÜ

(Dictionary of Economics) :
Verginin devlet memurları tarafından toplanması yöntemidir. Günümüzde pek kullanılmamaktadır.
Dream Dictionary of Phrase

EMANET

(Dream Dictionary of Phrase) :
Birine emanet bir şey bırakmak sırlarını ona açmaya, Kişinin kendi eşine emanet bir şey vermesi ve eşinin onu saklaması hamile kalmasına, aldığı emaneti iade etmesi halime kalmamasına, Emanet bazen insanoğluna, onun yaratılış gayesine; emanete ihanet etmmek kulluğun bilincinde olmamaya, ahdini yerine getirmemeye; emanete sahip çıkmak, İslam dininin prensiplerine göre tanzim edilen bir hayat yaşamaya delalet eder.
Islamic Glossary

EMÂNET

(Islamic Glossary) :
1. Emîn, güvenilir olmak. Peygamberlerde bulunması lâzım olan yedi sıfattan biri.Peygamberler emîndirler. Bir kimsenin malına ve canına hıyânet etmekten uzaktırlar. Aslâemânete hıyânet etmezler. Peygamber olmadan önce de böyledirler. Sevgili Peygamberimiz,kendisine peygamberlik bildirilmeden önce de, Muhammed-ül-emîn lakabı ile tanınıyordu.Allahü teâlâ, peygamberleri, hatâ ve günâhtan emin kılmıştır. (İmâm-ı Kastalânî)2. Fıkıh ilminde, güvenilen kimseye bırakılan mal.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Emânetlerine ve verdikleri söze riâyet edenler, namazlarına devâm edenler, işte onlarFirdevs Cennet'ine vâris olacaklar ve orada ebedî olarak kalacaklardır. (Mü'minûn sûresi:8)Münâfıkın üç alâmeti vardır: Yalan söyler, emânete hıyânet eder ve sözünde durmaz.(Hadîs-i şerîf-Berîka)Allah yolunda savaşmak bütün günahları affettirir. Fakat emânete hıyâneti affettirmez.Emânete hıyânet eden kul, Allah yolunda ölse bile, kıyâmet günü yakalanır; "Emâneti sâhibinever" denir. O da bunu yerine getiremeyeceği için Cehennem'in derinlikl erine atılır. (İbn-iMes'ûd)
Turkish - English dictionary

emanet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. person or thing entrusted to another´s safekeeping, a trust. 2. checkroom for baggage. 3. /a/ entrusted to (someone´s safekeeping). bırakmak/vermek /ı, a/ 1. to deposit (something) with (someone) (for safekeeping). 2. to check (luggage). etmek /ı, a/ to entrust (someone, something) to, put (someone, something) in the care of. hesabı deposit account. e hıyanet olmaz. proverb One must always take special care of something entrusted to him.
Turkish - English dictionary

emanetçi

(Turkish - English dictionary) :
baggage checkroom attendant.