absolute

Results for "absolute"

English - Turkish Dictionary

absolute

 (English - Turkish Dictionary) :
s. 1. tam, eksiksiz: His trust in them was absolute. Onlara olan güveni tamdı. 2. pol. mutlak, saltık, sınırsız: absolute monarchy mutlak monarşi. absolute power sınırsız güç. 3. fels. saltık, mutlak, göreli olmayan, koşulsuz. 4. kesin: The proof is absolute. Kanıtlar kesin. 5. fiz., jeol., kim., mat., ruhb. salt, mutlak: absolute age salt yaş. absolute alcohol salt alkol. absolute humidity salt nem. absolute threshold salt eşik. absolute value salt değer. absolute zero salt sıfır.
English - Turkish Dictionary

absolute majority

 (English - Turkish Dictionary) :
salt çoğunluk.
 English - Turkish Dictionary

absolute majority

 (English - Turkish Dictionary) :
salt çoğunluk.
 English - Turkish Dictionary

absolutely

 (English - Turkish Dictionary) :
z. 1. (TMb´sılutli) (nitelediği sözcükten önce gelince) çok, bayağı: You´re absolutely right! Çok haklısın! We´re absolutely famished! Çok acıktık! 2. (TMb´sılutli) (nitelediği sözcükten önce gelince) kesinlikle: It´s absolutely necessary. Kesinlikle gerekli. 3. (TMbsılut´li) (nitelediği sözcükten sonra gelince) tamamıyla: I believe in him absolutely. Ona tamamıyla inanıyorum. 4. (TMbsılut´li) (cevap olarak) Tamamıyla!/Kesinlikle!/Mutlaka!: Do you trust me? Absolutely! Bana güveniyor musun? Tamamıyla!
 English - Turkish Dictionary

in absolute privacy

 (English - Turkish Dictionary) :
tamamen aralarında kalmak üzere.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (92160k) Turkish - Germany Dict. çüş (72628k) Turkish - French Dict. açık (55630k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (40708k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (40298k) Turkish - French Dict. balık (39045k) Turkish - French Dict. çatı (37220k) Turkish - Germany Dict. hasır (35407k) Azerbaijani - Turkish Dict. necesen (33574k) English - Turkish Dict. credit an amount to s.o.´s account (33190k) Turkish - French Dict. ırmak (32180k) Turkish - Germany Dict. hercai (31345k)