etkin


Results for "etkin"

Turkish - Turkish dictionary

RADYOETKİNLİĞİ

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Bazı elementlerin ışınımlar yayma özellikleri.
Turkish - Turkish dictionary

YETKİN

(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Kamil, mükemmel.
Philosophical Dictionary

Etkin ve Edilgin.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Fail ve münfail, Fr. Actif et passif). Etkileyen ve etkilenen... Aristoteles etki ile edilgiyi (Os. Tesir ve infial, Fr. Action et passion) hiç bir bağlatısı olmayan deyimler arasında saymıştır. Aristoteles'e göre hiç bir bağlantısı olmayan deyimler ulamlardır (kategoriler) ve hiç biri kendi başına bir şeyi ne doğru ne yanlıştırlar. Tasdik ve inkâr, doğru ve yanlış ancak bu terimlerin birberlerine bağlanmasıyle olur. etki ve edilgi, karşıtlığı ve niceliğe elverişli ulamalardandır: Isıtmak soğutmanın karşıtıdır, az ısıtmak ya da çok ısıtmak mümkündür... Gizemcilik (tasavvuf), etkinlikle edilginliği, tek güçte toplar. etkinlik ve edilginlik, Tanrılık işin iki ayrı belirişidir. Tanrı, etkin ve edilgin iki işin bütünlüğüdür. Tanrının etkin işi tüm akıl (akl-ı kül), edilgin işi tüm candır (nefs-i kül). Bu iki işin birleşmesinden gökler dönmeye başlamış, göklerin dönmesinden hava, su, ateş, toprak (dört unsur) meydana gelmiş ve bunlardan da sırasıyle madenler, bitkiler, hayvanlar ve insanlar oluşmuştur. Gizemciliğin bu anlayışı çok ilginçtir: Evrensel oluşma birin kendi kendini etkilenmesinden ve edilgemesinden meydana gelmiştir. bkz. Etki, Edilgi, Karşılıklı Etki, Eytişimsel Özdekçilik.
Philosophical Dictionary

Etkincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Fiiliyye, Fr. Activisme, Al. Aktivismus, İng. Activism, İt. Attivismo). Yaşanılan etkinlik temeline dayanan öğretilerin genel adı.1. Eucken: Alman düşünürü Rudolpho Christoph Eucken, 1904 yılında yayımladığı Geistiğe Strömungen der Gegenwart adlı yapıtında gerçeğin ancak pratik hayattan çıkarılabileceğini ileri sürmekle uygulayıcılık anlayışıyle birleşmiş, ancak uygulayıcılığın bu alanda vardığı sonuçlara karşı çıkmıştır. uygulayıcılıktan farklı olarak, Eucken'e göre gerçek, yararından ötürü değerlendirilemez Gerçek, bir us ürünü değil, pratik bir yaşam ve iş ürünüdür ama biz onu partik hayattan sezgimizle elde ederiz. Bu sezgiyse tinsel bir âlemin öğütleridir, edindiğimiz gerçeksel deneylerle bağımlı değildir. Eucken'in, yaşanılan gerçeklikten sezgiyle elde edilen bu tinsel ve öğütsel etkinlik öğretisine, uygulayıcılıktan ayırmak için, etkincilik adı verilmiştir. bkz. Uygulayıcılık.2. Raub: Fransız törebilimcisi Frederic Rauh, 1911 yılında öğrencilirenen toplayıp bastırdıkları Etudes de Morale adlı yapıtında, geçmişin bugünün etkilediği oranda incelenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Rauh'a göre ahlâk davranışı geçmişten çıkarılamaz, günün ve yaşanılanın gereklerine göre biçimlendirilir. Gerçek, bilgide değil, sezgidedir. Bu sezgiyi, var oluşun devamı süresince bilinçsiz olarak biriktirilmiş bir gözlemler tortusu yaratır. Ahlâklı insan, geçmişin kurallaşmış töresel bilgilerini kullanan insan değil, sezgilirini yaşamakta olduğu duruma en iyi biçimde uydurabilen insandır. Ahlâk etkinliği "en kendimizin olan bir kişiliğin ürünü olarak meydana gelendir". Rauh, matıksal ahlâkçılıkla, açıkçası Kant törebilimciliğiyle savaşan bu öğretisine etkincilik ya da eşanlamda olarak edimselcilik adını vermiştir. (Rauh, Etudes de Morale, s. 204). bkz. Edimselcilik.3. Blondel: Fransız düşünürü Maurice Blondel, 1893 yılında yayımlanan L'Action adlı yapıtında, ahlâk bilgisine, ansal kurgularla değil, eylemlerle varılabileceğini ileri sürmüştür. Blondel'e göre ahlâksal eylemler insanda Tanrılığı yaratmak amacını taşırlar. İnsan, eksik doğmuş bir yaratıktır. Başarıları için Tanrının bağışı gereklidir. İsteğimiz çoktor ama gücümüz yetmez. İşte eylem, gücümüzle isteğimiz arasındaki bu dengesizlikten doğar. Eylemimizle gücümüzü isteğimize ulaştırmaya çalışırız, bu dengesizliği kapayabilmemiz Tanrının irade ve isteğine bağlıdır. tanrıyı da bize, inanımız değil, eylemimiz verir. Bu eylem, yaşamın derin bilincini kavrama eylemidir. bkz. Etki, Etkin ve Edilgin.
Dictionary of Economics

EMEK ETKİNLİĞİ

(Dictionary of Economics) :
Emeğin beslenme koşulları, çalışma koşulları ve sağlık koşulları düzeldiği ölçüde verimi de artar. Böylece emek etkinliği artmış olur. Bu nedenle emeğin harcadığı enerjiyle orantılı olarak beslenmesi, işçi;işveren ilişkilerinindüzelmesi, işçi sağlığının denetlenmesi gerekir.