fark


Results for "fark"

Meteorological Glossary

FARKLI GECE GÜNDÜZ SÜRESİ/GÜN DURUMU

(Meteorological Glossary) :
(SOLSTICE) [i]Güneşin etrafında dönen yerkürenin güneşe en uzak olduğu nokta. Bu noktada yer ekvatoru güneşe en uzak mesafededir ve süre olarak gece ve gündüz en farklı durumundadır. Gece ve gündüz sürelerinin birbirinden çok farklı olduğu gün durumu, Kuzey yarımkürede kışın 21 Aralık, yazın ise 21 Hazirandır.
Meteorological Glossary

YILLIK SICAKLIK FARKI

(Meteorological Glossary) :
(ANNUAL RANGE OF TEMPERATURE) [i]Bir yıl içinde ölçülen en yüksek ve en düşük sıcaklık arasındaki fark.
Islamic Glossary

FARK

(Islamic Glossary) :
Tasavvufta cem' denilen mertebeden sonra gelen bir makam. Buna cem'ül-cem' de denir.(Bkz. Cem')Fark makâmında olanın rahatlık ve huzûru kullukta, lezzeti tâatte yâni ibâdettedir. Cem'makâmı sekirdir (muhabbet sarhoşluğudur). Fark makâmı, sahv (uyanıklık) olup, burayakavuşunca ârif hakîki İslâm'la şereflenip, insanları doğru yola kavuşturmaya ve terbiye etmeyelâyık olur. (İmâm-ı Rabbânî)
Turkish - English dictionary

enfarktüs

(Turkish - English dictionary) :
1. infarct. 2. heart attack.
Turkish - English dictionary

fark

(Turkish - English dictionary) :
,-kı 1. difference. 2. discrimination. edilmek/olunmak see farkedilmek. etmek see farketmek. gözetmek to practice favoritism, discriminate. ında olmak /ın/ to notice, be aware of. ında olmamak /ın/ not to be aware of. ına varmak /ın/ to notice, become aware of