gelen


Results for "gelen"

Turkish - Turkish dictionary

GELENEK

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Eski çağlardan beri kuşaktan kuşağa geçerek gelen ve belli bir toplumun üyeleri arasında ortak ve özel bir ruh ve dolayısıyla sağlam bir bağ meydana getiren her türlü alışkanlık, anane.
Turkish - English dictionary

gelenek

(Turkish - English dictionary) :
tradition.
Sociological Dictionary

GELENEK (esk. d. Anâne ) [İng. Tradition]:

(Sociological Dictionary) :
Devralınan, geçmişle ilgili olan yaygın âdetlerdir. Kültürün devamını sağlar (Bkz. Âdet, Kültür) ve sosyal miras olarak eğitim, öğretim ve sosyalleşme süreci ile geç nesillere aktarılır.Geleneklerin ortadan kalkması ile sanayi toplumuna veya ekonomik gelişme ve modernleşmeye geçileceği beklenmemelidir. Kalkınmış, gelişmiş ülkeler, geleneklerini dışlayarak bu noktaya gelmiş değildir. (Bkz. Çağdaşlaşma)
Philosophical Dictionary

Gelenek.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. An'ane, Fr., ing. Tradition, Al. Ueberliefern, İt. Tradizione). Bir toplumun üyelerine birbirine bağlayan geçmişten gelerek kökleşmiş alışkanlık...Fransız düşünürü Beossuet, ona saygısından, bu terimi büyük harflerle yazmıştır. eytişimsel açıdan gleneğe körü körüne bağlılık kadar gelenekten bütünüyle kopma düşüncesi de yanlıştır. Yapılması gereken, gçmişin sağlam yanlarını içererek onu sürekli olarak geleceğe doğru geliştirmektir. bkz. Gelenekçilik, Eytişimsel Özdekçilik, Gelişme.
Turkish - English dictionary

gelenekçi

(Turkish - English dictionary) :
traditionalist.