geliş


Results for "geliş"

Turkish - English dictionary

gelişme

(Turkish - English dictionary) :
1. developing, development, growing up, growth; growing healthy; maturing. 2. development, making progress, improvement. 3. lit. development (of plot, theme, argument, thesis, etc.). ler developments, events, happenings.
Philosophical Dictionary

Gelişme.

(Philosophical Dictionary) :
( Os. İnkişaf, Fr. Developpement, Al. Entwicklung, İng. Development). Basitten karmaşığa, alt olandan üst olana doğru ilerleme... Bu anlam, geniş enlamdaki evrim deyimiyle de dilegetirilmekte ve kimi yerde gelişme'yle evrim anlamdaş kılanmaktadır. Gerçekte evrim ve devrim, gelişme'nin birbirleriyle sıkıca bağımlı iki yüzüdür. Gelişme'nin gerçekleşebilmesi için bir yanda nicelikçe birikmeler (evrim), öbür yanda nitelikçe değişmeler (devrim) gerekir. Nicelikçe birikmeleri ani nitelik değişmeleri, nitelikçe değişmeleri yine nicelik birikmeleri izler. Gelişme, böylelikle gerçekleşir. bkz. Evrim, Devrim, Evrim ve Devrim, Geliştirmek, Devim, Sarmal Gelişim.
Turkish - German Dictionary

gelişmek

(Turkish - German Dictionary) :
wachsen, gedeihen sich entwickeln.
Turkish - Kurdish Dictionary

gelişmek

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
pêş ketin, peresîn.
Turkish - English dictionary

gelişmek

(Turkish - English dictionary) :
1. to develop, grow up; to grow healthy; to mature. 2. to develop, make progress: gelişmekte olan ülkeler developing countries.