gerçekçi


"gerçekçi" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - Almanca Sözlük

gerçekçi

(Türkçe - Almanca Sözlük) :
r Realist.
Türkçe - Almanca Sözlük

gerçekçilik

(Türkçe - Almanca Sözlük) :
r Realismus.
Türkçe - Kürtçe Sözlük

gerçekçi

(Türkçe - Kürtçe Sözlük) :
rastîxwaz.
Felsefe Sözlüğü

Çokgerçekçilik.

(Felsefe Sözlüğü) :
(Os. Taaddüd-ü hakikat, Fr. Polirealisme). Aralarında ortak bir bağ bulunmayan ve her biri kendi alanında geçerli olan birçok gerçeklerin bulunduğunu ileri süren Frederic Rauh'un öğretisi... Fransız düşünürü Frederic Rauh'a (1861-1909) göre metafizik gerçek, matematik gerçek, mantıksal gerçek, töresel gerçek gibi birçok gerçekler vardır ve her biri ancak kendi alanında geçerlidir. Gerçeğe tek açıdan bakılamaz, her alanın gerçeğini kendi alanında değerlendirmek gerekir. Rauh'un bu savı, Rönesans'ın ilk yıllarında beliren çifte gerçek öğretisinin bir başka biçimidir. Çifte gerçek öğretisi sadece dinsel alanla ussal alanı ve bunların gerçeklerini birbirlerinden ayırdığı, birbirlerine hiç bir üstünlük düşünmeksizin geçerli saydığı halde Frederic Rauh alanların sayısını çoğaltmaktadır.
Felsefe Sözlüğü

Gerçekçi Gezimcilik.

(Felsefe Sözlüğü) :
(Os. Meşaiyye-i hakikiyye, Fr. Peripatetisme realiste) Hıristiyan Aristotelesçilği... Gerçekçi gezimcilik, skolastik anlamda gerçekçi (realist) sayılan Hıristiyan Aristotelesçiliğidir (peripatetizm). Hıristiyanlığa, Aristoteles'ten çok önce, ilk sokulan Yunanlı Platon'du. Gerçekte Platon, iyinin idesinde bir tek Tanrı düşünmekle beraber, çoktanrıcı bir sistemin ürünüydü. Düşüncesi de tektanrıcılıktan (monoteizm) çok kamutanrıcılığa (panteizm) uygundu. kilise, önceleri biraz direndiyse de Platon'da işine yarar kavramlar bulmakta gecikmedi ve hemen onu benimseyiverdi. Soyut kavramları gerçek sayan Hıristiyan gerçekçiliği Platon öğretisinden türemişti ve aslına az çok uyuyordu. Ne var ki Hıristiyan dünyasında XIII. yüzyıla kadar hiç tanınmayan Aristoteles bu bakımdan tam karşı kamptaydı. Aristoteles, Platon'un idelerin küçümsüyor, bir hayli karışık bulunan gerçekler dünyasına bir de soyut idelerin sokulmasıyle ne kazanılacağını soruyordu. XIII. yüzyılda Boetius, Robert, Aquino'lu Thomas ve Büyük Albert'in çeviri ve yorumlarıyle Hıristiyanlığa sokulan Aristoteles, önce kilisenin büyük tepkiseyle karşılandı. Kilise, 1209 yılında onun fiziğini, 1215 yılında da metafiziğini suçluyor ve bunları okuyanları aforozla tehdit ediyordu. Pek kısa bir süre sonra kilise, klasik yöntemine uygun olarak, Aristoteles'te de işine yararlık bulmakla gecikmedi. Aforoz edilmeden Aristoteles'i okuyamayanlar aforoz edilmeden Aristoteles'e karşı gelemez olmuşlardı. Doğatanrıcı Platon'u kişitanrıcı Hıristiyan eden Katolik kilisesi Platon idealizmini ona karşıt bulunan Aristotelesçilikle uzlaştırmayı başarmıştır. Artık, hem Aristotelesçi (peripatetizm) hem de Platonculuk anlamında gerçekçi (realizm) olunabiliniyordu. Gerçekçi gezimcilik (realist peripatetizm) adını alan işte bu uzlaşmadır. bkz. Gerçekçilik, Gezimcilik, Adcı Gezimcilik.