gül


Results for "gül"

Turkish - English dictionary

gulet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti naut. schooner.
Ottoman - Turkish Dictionary

GULF

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Eglaf) Kılıf. Kışır, kabuk.
English - Turkish Dictionary

gulf

(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. körfez. 2. çok derin kanyon.
Meteorological Glossary

GULF STREAM/KÖRFEZ AKINTISI

(Meteorological Glossary) :
(GULF STREAM) [i]Cape Hatteras'ta başlayıp, Amerika Birleşik Devletlerinin doğu kıyılarının açıklarında bulunan, sıcak, belirgin nispeten dar okyanus akıntısı. Kaynak bölgesinden sonra, kuzeydoğu yönünde kıta eğimini takip ederek Kuzey Atlantik Okyanusu içinde akar, Britanya adaları civarında ise yönü doğu-kuzeydoğuya çevirir. Bu terim, Batı ve Kuzey Atlantik Okyanusu içinde gerçekleşen tüm akıntılar ile Küba ve Florida arasındaki akıntılar içinde kullanılır. Atlantik Okyanusu içinde 5 ile 10 km. hızla seyrederken, Kuzey Amerikanın kıyılarına doğru ulaşınca hızı 50 km.ye kadar ulaşır. Dünyanın en belirgin ve sabit akıntılarından olan bu akıntı zaman zamanda olsa yön değiştirir ve hatta geri döner. Vurgulanması gereken diğer önemli bir konuda Gulf Stream'ın her gittiği yerde sıcak bir akıntı olması nedeniyle ılıman bir iklime ve okyanus sisine neden olmasıdır.
Ottoman - Turkish Dictionary

GÜLFAM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Rengi gül gibi kırmızı olan, gül renkli.