güç


Results for "güç"

Azerbaijani - Turkish Dictionary

ğuc-

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
sarılmak,kucaklamak
Philosophical Dictionary

Güç.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İktidar, Fr. Puissance, Al. Vermögen, İng. Power, İt. Potenza). Yapabilmeklik... Fizikte devimi sağlayan kuvvet anlamındadır. Erk 'le anlamdaştır. Kuvvet ve erke terimleriyle karşıtırılmamalıdır. Türkçede, yorucu emekle yapılan anlamındaki güç sözcüğünden ayırmak için o harfiyle yazılması yeğlenmektedir. Konuşma dilinde yetke ve siyasal erk anlamında kullanılır. Karşıt anlamı güçsüzlük'tür. Aristoteles onu henüz varlaşmamış anlamında kullanmıştır. XIX. yüzyılın yarısına kadar güç'le erke aynı anlamda kullanılıyordu, Young erke 'yi bir iş meydana getirebilen güç olarak tanımlayınca özellikle İngiltere'de bu iki terimi birbirinden ayırdılar. bkz. Erke, Kuvvet.
Turkish - English dictionary

güçbela

(Turkish - English dictionary) :
with the greatest difficulty.
Philosophical Dictionary

Güçcülük.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Kudretçilik, Fr. Energetisme). ilk nedenin bir güç olduğunu savunan öğreti... Güççülük, Hegelciliğin bir biçimidir. Güççülüğe göre varlıkla güç aynı şeydir. Bu kuram, evrenin ana tözünün özdek olmayıp özdeksiz bir erke olduğunu ileri süren Alman kimyacısı ve doğabilimcisi Wilhelm Ostwald tarafından ileri sürülmüştür. Erkecilik deyimiyle dilegetirilmesi daha doğrudur. bkz. Erke, Güç, Kuvvet.
Turkish - English dictionary

gücendirici

(Turkish - English dictionary) :
hurtful, offensive.