hürmet


"hürmet" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 Türkisch - Kurdisch Wörterbuch

hürmetsizlik

( Türkisch - Kurdisch Wörterbuch) :
bêgiramî.
 Türkisch - Türkisch-Wörterbuch

HÜRMET

( Türkisch - Türkisch-Wörterbuch) :
is. Saygı.
 Ottomane - Türkisch Wörterbuch

ARZ-I HÜRMET

( Ottomane - Türkisch Wörterbuch) :
Hürmetini bildirme. Saygısını gösterme.
 Ottomane - Türkisch Wörterbuch

HURMET

( Ottomane - Türkisch Wörterbuch) :
(Bak: Hürmet)
 Ottomane - Türkisch Wörterbuch

HÜRMET

( Ottomane - Türkisch Wörterbuch) :
Riâyet. İhtiram. * Haysiyet. Şeref. * Haram olma. Haramlık. * Irz, nâmus gibi başkasına helâl olmayan husus. (İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsad eden bir desise-i şeytaniye şudur ki: Bir mü'minin bir tek seyyiesiyle bütün hasenatını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, mü'mine adavet ederler. Halbuki: Cenab-ı Hak haşirde adâlet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a'mâl-i mükellefini tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlubiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiatın esbabı çok ve vücudları kolay olduğundan, bazen bir tek hasene ile çok seyyiatını örter. Demek bu dünyada, o adalet-i İlâhiyye noktasında muamele gerektir. Eğer bir adamın iyilikleri fenâlıklarına kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki, kıymetdar bir tek hasene ile, çok seyyiatına nazar-ı afv ile bakmak lâzımdır. Halbuki: İnsan, fıtratındaki zulüm damariyle, şeytanın telkiniyle, bir zatın yüz hasenatını bir tek seyyie yüzünden unutur, mü'min kardeşine adâvet eder, günahlara girer. Nasıl, bir sinek kanadı göz üstüne bırakılsa; bir dağı setreder, göstermez. Öyle de; insan garaz damariyle, sinek kanadı kadar bir seyyie ile dağ gibi hasenatı örter, unutur, mü'min kardeşine adavet eder. İnsanların hayat-ı içtimaiyesinde bir fesad âleti olur. L.)