hakikat
HAKİKAT-ŞİNASÂNE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Gerçeği, hakikatı tanıyana yakışacak surette.
Hakikat.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Hakikat, Fr. Verite, Al. Wahrheit, İng. Truth, İt. Verita). Gerçeğin bilinçteki yansısı... Bu yansı (akis), pratikle denenerek doğrulanır. Hakikat, gerçek'in kendisi değil, yansısıdır. Bundan ötürü bu terimi, onu gerçekten ayırabilmek için, Arapça olduğu halde şimdilik kullanma zorunluğu vardır. Gerçeklik deyimiyle de Fransızca realite terimi karşılanmıştır. Hakikat, deyimini, mantık kurallarına uygun anlamını dilegetiren doğru (Os. Sahih, Fr. Jiste) deyimiyle de karıştırmamalıdır. bkz. Gerçek, Bilgi, Bilgi Kuramı, Saltık Hakikat, Öznel Hakikat, Nesnel Hakikat, İlişkin Hakikat.
hakikaten
(Turkish - German Dictionary) :
wirklich, tatsTMchlich.
hakikaten
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
bi rastî.
HAKİKATEN
(Turkish - Turkish dictionary) :
zf. Gerçekten.