halk

Results for "halk"

Ottoman - Turkish Dictionary

HALK-I EF'ÂL

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mu'tezile fırkasının bir tabiridir. Hayvan ve insanların, kendi fiillerinin hakiki müessiri olduğunu iddia etmelerine verilen isimdir. (Bu iddiâlarını Ehl-i Sünnet ulemâsı müsbet delillerle reddetmiştir.)(Ehl-i dalâlet ve bid'at fırkalarından bir kısım zatlar, ümmet nazarında makbul oluyorlar. Aynen onlar gibi zatlar var; zâhiri hiçbir fark yokken, ümmet reddediyor. Bunda hayret ediyordum. Meselâ: Mu'tezile mezhebinde Zemahşerî gibi, İ'tizalde en müteassıb bir ferd olduğu halde, muhakkıkîn-i Ehl-i Sünnet, onun o şedit itirâzâtına karşı; onu tekfir ve tadlil etmiyorlar, belki bir rah-ı necat onun için arıyorlar. Zemahşerî'nin derece-i şiddetinden çok aşağı Ebu Ali Cübbaî gibi Mu'tezile imamlarını, merdut ve matrud sayıyorlar. Çok zaman bu sır benim merakıma dokunuyordu. Sonra lütf-u İlâhî ile anladım ki: Zemahşeri'nin Ehl-i Sünnet'e itirâzâtı, hak zannettiği mesleğindeki muhabbet-i haktan ileri geliyordu. Yâni, meselâ: Tenzih-i hakiki; onun nazarında, hayvanlar kendi ef'âline hâlik olmasiyle oluyor. Onun için, Cenab-ı Hakk'ı tenzih muhabbetinden, Ehl-i Sünnet'in halk-ı ef'âl mes'elesinde düsturunu kabul etmiyor. Merdut olan sâir Mu'tezile imamları muhabbet-i haktan ziyade, Ehl-i Sünnet'in yüksek düsturlarına kısa akılları yetişemediğinden ve geniş kavânin-i Ehl-i Sünnet, onların dar fikirlerine yerleşemediğinden, inkâr ettiklerinden merdutturlar. M.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

HALK-I EZDAD

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Birbirine zıd halleri bir şeyde yaratmak. Meselâ: Bir zerrede hem def edici hem de cezb edici (çekici) kuvvetin bulunmasını yaratmak.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HALK-I ŞER

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Şerrin yaradılışı.(İşte Mu'tezile bu sırrı anlamadıkları için "Halk-ı şer şerdir ve çirkinin icadı çirkindir." diye Cenab-ı Hakk'ı takdis için şerrin icadını ona vermemişler, dalâlete düşmüşler. M.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

HALKA

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ortası boş yuvarlak şekil. * Dâire şeklinde olan şey.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HALKA-İ ÂB-GÛN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gökyüzü, semâ.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (113146k) Turkish - Germany Dict. çüş (77483k) Turkish - French Dict. açık (64055k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (53098k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (44212k) Turkish - French Dict. çatı (43690k) Turkish - French Dict. balık (43017k) Turkish - Germany Dict. hasır (39075k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (36311k) Turkish - French Dict. ırmak (35756k) Azerbaijani - Turkish Dict. necesen (34897k) English - Turkish Dict. credit an amount to s.o.´s account (33897k)