hap


"hap" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - Alman Lüğət

hapishane

(Türkçe - Alman Lüğət) :
s GefTMngnis, r Kerker.
Türkçe - İspan lüğət

hapishane

(Türkçe - İspan lüğət) :
prisión
Türkçe - Kurdish lüğət

hapishane

(Türkçe - Kurdish lüğət) :
zindan, bendîxane.
Rüya Tabirleri Sözlüğü

HAPİSHANE

(Rüya Tabirleri Sözlüğü) :
Bilinmeyen hapishane dünyaya, Huysuz ve geçimsiz eşe, töhmet altında olmaya, Hapishaneye girmek başını dinlemeye, uzun ömre ve tanıdıklarla bir araya gelmeye, Hapishane kasvete, monoton hayata, Kapalı tutulduğu yerdeki pencere, oradan sızan ışık ve görüllen gökyüzü sevince ve kurtuluşa, Hapishane bazen duaların kabul olmasına, ıstırapla olgunlaşan kimseye, Bir eve hapsolduğunu görmek o evden bir kadınla evlenmeye, Ölünün hapishanede görünmesi arkada borç bırakmış olduğuna, Mahkum olduğunu görmek üzüntüve kedere yahut önemli birinin hak yolunu bulmasına vesile olmaya, Evden uzakta, bilinmeyen bir yerde dar bir yere hapsedildiğini görmek vefat etmeye, Kadının kendini bir yere hapsedilmiş görmesi evlenmesine delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Gardiyan.)
Türkçe - İngilis lüğət

hapishane

(Türkçe - İngilis lüğət) :
prison,jail. yi boylamak to end up in jail. kaçkını 1. person who is guilty but not yet arrested, criminal still at large. 2. scoundrel.