hariç


"hariç" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - İspan lüğət

harici

(Türkçe - İspan lüğət) :
exterior
Türkçe - Kurdish lüğət

harici

(Türkçe - Kurdish lüğət) :
derve.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

HARİCÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Dışarıya âit olan. İçeriye âit olmayan. Dış ile alâkalı. Ecnebiye âit. * Zorba ve âsi olan. * Seyyid olmadığı halde seyyidlik iddia eden. * Vaktiyle Hazret-i Ali Kerremallâhü veche'ye âsi olan fırka-i dâlle ashabından herbiri. (Bak: Havaric Vak'ası)
Türkçe - İngilis lüğət

harici

(Türkçe - İngilis lüğət) :
1. external, exterior. 2. foreign.
İslami Terminlər Lüğəti

HÂRİCÎLER

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Sıffîn muhârebesinde, taraflar hakem tâyinine râzı olup anlaşmayı kabûl ettiği için hazret-iAli'nin ordusundan ayrılarak "Hâkim ancak Allah'tır. Hazret-i Ali iki hakemin hükmüne uyarakhalîfeliği hazret-i Muâviye'ye bırakmakla büyük günah işledi" diyen ve kendileri gibidüşünmeyen Eshâb-ı kirâm ile diğer müslümanlara kafir diyen sapık fırka.Hâricîler, müteşâbihâtı (birkaç mânâ çıkarılabilen delilleri) te'vil ediyorlar. Yâni bâzı âyet-ikerîmelere ve mütevâtir olan (yalan üzerinde birleşmesi mümkün olmayan topluluklartarafından bildirilen) hadîs-i şerîflere açık ve meşhûr olmayan mânâla r veriyorlar. Hâricîler gibişüpheli delilleri yanlış te'vil edenlere, müctehîd olan fıkıh âlimleri kâfir demediler. Fakat âsî(günahkâr), bid'at ehli ve sapık olduklarını söylediler. (İbn-i Âbidîn)Hâricîlerin temel görüş ve düşünceleri şöyle özetlenebilir: Hazret-i Osman, hazret-i Ali,Amr bin Âs, Ebû Mûsâ el-Eş'arî, hazret-i Âişe, Talhâ, Zübeyr (r.anhüm) ile Sıffînmuhârebesinde hakemlerin hükmüne râzı olanları kâfir bilirler. Büyük günâh işl eyen kâfirdirdiyerek böylelerinin ebedî cehennemlik olduğunu söylerler. Zâlim imâma (devlet başkanına)karşı çıkmayı vâcib sayarlar. (Abdülkâhir Bağdâdî)