haris
HARÎS
(Islamic Glossary) :
Hırslı, bir şeye çok düşen, istekli.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Andolsun ki size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanızO'na çok ağır gelir. Çünkü O sizin hidâyetiniz için çok harîstir, mü'minlere karşı çokşefkatli ve merhametlidir. (Tevbe sûresi: 128)İki harîs doymaz. Biri ilmin harîsi, diğeri de malın harîsidir. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)Ey oğul! Gönlün ferah olup, duânın makbûl olmasını istersen; dünyâya harîs olmayan, herişi Allah rızâsı için yapan âlimlerle berâber ol. (Süleymân bin Cezâ)
haris
(Turkish - English dictionary) :
ambitious, greedy, overly desirous.
HARÎS-İ CÂH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mevki, makam ve rütbe düşkünü.
HÂRİS-İ GAYUR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Çalışkan ve gayretli çiftçi.
HARÎS-İ ŞÖHRET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
şöhret ve nam düşkünü.