havuz


Results for "havuz"

Environmental Glossary

OKSİTLEME HAVUZLARI

(Environmental Glossary) :
[ Oxidation ponds ] atık su arıtımında birincil aşamada atığın stabilizasyonu için kullanılan, atık suyun oksijenlendiği ve arıtıldığı nispeten sığ lagünler ya da havuzlar.
Environmental Glossary

SOĞUTMA HAVUZU

(Environmental Glossary) :
[ Cooling pond ] Nükleer reaktörden yayılan yakıt elemanlarının depolandığı ve kısa ömürlü fizyon ürünlerinin parçalanmasına olanak veren büyük su tankı.
Nautical Dictionary

HAVUZLUK

(Nautical Dictionary) :
Yelkenli veya kürekli bir teknede kıç tarafta topluca oturulacak yer.
Meteorological Glossary

BUHARLAŞMA HAVUZU

(Meteorological Glossary) :
(EVAPORATION GAGE) [i]Atmometre veya evaporimetre olarak ta isimlendirilen, buharlaşma miktarını ölçmede kullanılan bir çeşit alet. Meteorolojik gözlemlerde -ölçüleri değişmekle beraber- genellikle, 2 m2 alanında ve yaklaşık 50-60 cm. derinliğinde, galvaniz saçtan yapılma dairesel havuzlar kullanılır. Buharlaşma havuzunun yanında, havuz yakınındaki hava olaylarını incelemek amacıyla, maksimum ve minimum termometre, anemometre ve yağış ölçer bulunmak durumundadır. Buharlaşma ölçümleri serbest su yüzeylerinden yapılabileceği gibi herhangi bir bez, metal, seramik veya beton üzerindeki buharlaşma miktarını belirlemek amacıyla da yapılabilir.
Dream Dictionary of Phrase

HAVUZ

(Dream Dictionary of Phrase) :
İçi su dolu havuz, iyilik ve kerem sahibi bir kimseye, Havuzdan su içmek yahut abdest almak birinden rızka nail olmaya yahut üzüntüden kurtulmaya, Havuz üzüntü ve kederin geçmesine, sevinç ve ferahlığa, güzel evlada, şerefli hanıma, bol rızka ve yüksek bbinaya, Odanın içinde görülen havuz aile mutluluğuna yahut kendilerinden ilim öğrenilen kütüphane veya ilim ve irfan ehli komşuya delalet eder.