haya


Results for "haya"

Names Dictionary

HAYAT

(Names Dictionary) :
Erkek ismi.Doğumdan ölüme olan süre.
Islamic Glossary

HAYÂT

(Islamic Glossary) :
Diri olmak, dirilik.1. Allahü teâlâ hakkında bilmemiz vâcib olan sıfât-ı subûtiyye'den biri. Allahü teâlânın diriolması.Allahü teâlânın kâmil (noksan olmayan) sıfatları vardır. Bunlar, hayât (diri olmak), sem'(işitmek), basar (görmek), kudret (gücü yetmek), irâde (istemek), kelâm (söylemek) ve tekvîn(yaratmak)tır. Bu sekiz sıfata, sıfât-ı sübûtiyye ve sıfât-ı hakîki yye denir. Bu sıfatları dakadîmdir. Yâni sonradan olma değildir. Kendinden ayrı olarak ayrıca vardır. Ehl-i sünnetâlimleri böyle bildirmektedir. (İmâm-ı Rabbânî)2. Bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Mal ve dünyâdan size verilen şey, yalnız hayatta bulunduğunuz müddetçe, onunlageçinmektir. Îmân edip Rablerine tevekkül edenler için âhirette Allahü teâlânın indindedünyâ nîmetinden hayırlı ve dâimî çok sevâb vardır. (Şûrâ sûresi: 36)Öldükten sonra da, hayâtta olduğum gibi bilirim. (Hadîs-i şerîf-Deylemî)3. Bir insanın ölümünden sonra başlayan ebedî (sonsuz) hayat.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Dünyâ hayâtı, oyun ve boş şeylerdir. Allah'tan korkanlar için âhiret hayâtı elbettehayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz? (En'âm sûresi: 32)Berzâh hayâtı, yâni kabir hayâtı, dünyâ hayâtının yarısı gibidir.Kabirde rûhun bedenebağlanması, diri iken olan bağlanmasının yarısı kadardır. Gömülmemiş ölüler de, berzâhhayâtında oldukları için, azâbı ve elemi duyarlar ve hiç hareket etmez, kıpır dayamazlar.(İmâm-ı Rabbânî)Kabirdeki hayât, bir bakımdan dünyâ hayâtına benzediği için, meyyit terakkî eder, derecesiyükselir. Kabir hayâtı insanlara göre değişir. "Peygamberler (aleyhimüsselâm) kabirlerindenamaz kılar." buyruldu. (İmâm-ı Rabbânî)
Turkish - English dictionary

hayat

(Turkish - English dictionary) :
,-tı life. ım my dear, my love, my darling. adamı man of the world. arkadaşı spouse. a atılmak to begin to make a living, begin to earn money. ın baharı the prime of life. bilgisi a primary-school course in natural science and social studies. ını borçlu olmak /a/ to owe one´s life to. ına doymamak not to taste life to the full, not to experience all that life has to offer. geçirmek to spend one´s life. ına girmek /ın/ to come into (one´s) life, become a part of (one´s) life. a gözlerini yummak/kapamak to die. kadını prostitute, whore. ı kaymak slang to be ruined, lose everything. ını kazanmak to earn one´s living. a küsmek to be weary of life, be fed up with it all. memat meselesi life-or-death matter, vitally important matter. mücadelesi/kavgası the struggle to earn a living. ta olmak to be alive, be living. pahalılığı high cost of living. sigortası life insurance. vermek /a/ 1. to enliven, liven up. 2. to give life to (something), bring (something) to life. ını yaşamak 1. to live as one´s heart desires. 2. to live the life of Riley.
Turkish - English dictionary

hayat

(Turkish - English dictionary) :
,-tı 1. porch. 2. courtyard (of a house). 3. prov. balcony.
Turkish - German Dictionary

hayat arkadaşı

(Turkish - German Dictionary) :
r LebensgefTMhrte, e LebensgefTMhrtin.