hayati


Results for "hayati"

Ottoman - Turkish Dictionary

UKAD-I HAYATİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Can alıcı noktalar, hayat düğümleri. Bir şeyi meydana getiren aslî rükünler.
Islamic Glossary

Dünyâ Hayâtı

(Islamic Glossary) :
Âhiretten önceki hayat.Kim dünyâ hayâtını ve onun süsünü isterse, onlara yaptıklarının karşılığını buradatam olarak veririz. Bu hususta bir eksikliğe de uğratılmazlar. Onlar öyle kimselerdir ki,âhirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Dünyâda yapageldikleri şeyler orada boşagitmiştir. (Hûd sûresi:15-16)Dünyâ hayâtı iş yapacak zamandır. Keyf yapacak, eğlenecek zaman ilerde gelmektedir.Orada dünyâda yapılan işlerin karşılığı ele geçecekdir. Dünyâ hayâtı pek kısadır. Mes'ûd okimsedir ki, bu fırsatı büyük nîmet bilir ve âhiret işlerini bu kısa zamand a gerektiği gibi yapar.Yolculukta lâzım olan azığını hazır eder. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Kabr Hayâtı

(Islamic Glossary) :
İnsanın ölüp kabre konmasından, kıyâmet koparak, mahlûkların diriltilmelerine kadar geçenzaman.Kabir hayâtı, dirilerin hayâtı gibi değildir. Dünyâ hayâtında hayâtın nizâmı için hem his yâniduygu, hem de irâde ile hareket vardır. Kabir hayâtında ise, hareket etmek lâzım değildir.Hattâ, kabir hayâtında hareket olmaması lâzımdır. O hayatta bulu nanların, elem ve azâbduymaları için, yalnız his etmeleri yetişir. (İmâm-ı Rabbânî)Kabir hayâtı insanlara göre değişir. "Peygamberler, kabirlerinde namaz kılarlar"buyruldu. Peygamber efendimiz Mîrâc gecesinde Mûsâ aleyhisselâmın kabri yanındangeçerken, kabirde namaz kılarken gördü. Kabir hayâtı şaşılacak bir şeydir. (İmâm-ı Rabbânî)
Turkish - English dictionary

hayati

(Turkish - English dictionary) :
1. vital, pertaining to life. 2. vital, extremely important.
Turkish - English dictionary

hayatiyet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti vitality, vigor.