hayda


Results for "hayda"

Ottoman - Turkish Dictionary

HAYDAR

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yiğit, cesur, kahraman. * Hz. Ali'nin (R.A.) bir nâmı, * Arslan, gazanfer.
Islamic Glossary

HAYDAR

(Islamic Glossary) :
Arslan. Hazret-i Ali'nin lakablarından biri.Hayber'in fethinde bulunup büyük kahramanlıklar gösteren hazret-i Ali, yahûdîlerin meşhûrpehlivanı Merhab ile karşılaştı. Merhab kendini medheden sözler söyledikten sonra hazet-i Ali;"Ben oyum ki, anam bana Haydar adını takmıştır. Ben ormanların he ybetli görünüşlü arslanıgibiyimdir. Seni bir hamlede yere serecek er kişiyimdir" diye şiirler söyleyerek Merhab'ınkarşısına dikildi. Bu şiir Merhab'a o gece kendisini bir arslanın parçaladığı şeklindeki rüyâsınıhatırlattı. Haydar, indirdiği bir kılıç darbesiyle Merhab'ın başını ikiye böldü. (İbn-i Hişâm)Hüdâyî n'oldu bu kadar peygamber,Ebû Bekr, Ömer, Osman ve Haydar,Hani Habîbullah Sıddîk-i Ekber,Bunda gelen gider bir can eğlenmez.(Azîz Mahmûd Hüdâyî)
Kurdish - Turkish dictionary

haydar bûn

(Kurdish - Turkish dictionary) :
haberdar olmak, bilgi sahibi olmak.
Kurdish - Turkish dictionary

haydar kirin

(Kurdish - Turkish dictionary) :
haber vermek, bilgilendirmek.
Ottoman - Turkish Dictionary

HAYDAR-I KERRÂR

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hz. Ali. * Kahramanca döne döne düşmana saldıran.