hayret


Results for "hayret"

Ottoman - Turkish Dictionary

HAYRET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hiçbir cihete teveccüh edemeyip kalmak. Şaşkınlık. Ne yapacağını bilememek.
Islamic Glossary

HAYRET

(Islamic Glossary) :
Taaccüb, şaşkınlık. Şuuru yerinde olmama hâli.Sûfî yâni tasavvuf yolunda bulunan bir kimse, başlangıçta kendi makâmından bahseder, hâliile ilgili şeyleri anlatır. Fakat kalb gözü açılınca, hayrette kalarak sükût eder, susar. (EbûAbdullah Nebâcî)Şükrün sonu hayrettir. Çünkü şükür de Allahü teâlânın şükredilmesi icâbeden bir nîmetidir.Bu ise, sonsuza kadar, böyle gider. (Yahyâ bin Muâz)Geldi hûrîler bölük bölük buğurYüzleri nûrundan evim doldu nurHem havâ üzre döşendi bir döşekAdı sündüs döşeyen anı melekÇün göründü bana bu işler ayânHayret içre kalmış idim ben hemân(Süleymân Çelebi)
Turkish - English dictionary

hayret

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. amazement, astonishment, surprise. 2. Amazing!/Can you beat that?/Wow! te bırakmak /ı/ to amaze, astonish. bir şey! colloq. Amazing!/Can you beat that?/Wow! e düşmek to be amazed, be astonished. etmek /a/ to be amazed (at), be astonished (at). te kalmak to be amazed, be astonished.
Turkish - French Dictionary

hayret etmek

(Turkish - French Dictionary) :
étonner
Turkish - French Dictionary

hayret etmek

(Turkish - French Dictionary) :
surprendre