hesabi


Results for "hesabi"

Turkish - German Dictionary

artırım hesabı

(Turkish - German Dictionary) :
s Sparkonto.
Turkish - German Dictionary

hesabi

(Turkish - German Dictionary) :
rechnerisch; sparsam.
Turkish - German Dictionary

parmak hesabı

(Turkish - German Dictionary) :
Rechnen an den Fingern.
Ottoman - Turkish Dictionary

EBCED HESABI

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ebced harf tertibinde görüldüğü gibi, Kur'ân-ı Kerim daha nâzil olmadan harflere rakam değeri verilerek tarih yazılır ve hâdiseler kaydedilirdi. Bundan böyle Arab, Fars ve Türk Ebediyatında hâdiselerin tarihleri Ebced hesâbı ile yazılırdı. Birçok muharebe, zafer, büyüklerin doğum ve ölümü, yüksek mevkilere geçiş, câmi, köprü, çeşme yapılış ve açılış tarihleri bu hesaba uyularak mısralarla ifade edilirdi. İşte bu ebcede göre harflere sayı değerleri verilerek kuvve-i kudsiye sâhibi ve büyük evliya ve allâmelerden ve ehl-i sünnet ve cemaat eshabı birçok müellifler, Kur'ân-ı Kerim'den, âyet ve hadis-i şeriflerden de mânalar çıkarmışlardır. Ebced hesabının Kur'ân'a tatbikinden çıkan şudur ki: Kur'ân'ın her kelimesi ve kelimelerdeki her harf bile Allah'ın ilim ve iradesiyle bilhassa belli maksatlarla seçilmiştir. Her harfin bile yerine göre hususi bir vazifesi vardır.Meselâ: Elmalı Tefsiri sh: 3956'da Molla Câmi Merhumdan şu tarihî nakil vardır: Kur'ân-ı Kerim'in 34'üncü sure, 15'inci âyetinde (Beldetün Tayyibetün: $ "İyi bir beldedir" ifâdesi ile İstanbul kasdedilmiştir ve İstanbul'un fetih tarihi bu cümlenin ebcedi ile haber verilmiştir.) diye gösteriliyor: Bu cümledeki harfleri sıra ile hesab ederek şu neticeyi görmekteyiz: 2 + 30 + 4 + 400 + 9 +10 + 2 + 400 = 857 hicri senesi oluyor. Bu tarih İstanbul'un Sultan Fatih Mehmed Hazretleri zamanında milâdi 1453 tarihinde fethine tevâfuk etmektedir. (29. Mektub Rumuzât-ı Semaniyede : Kur'ân-ı Kerim'in 108. Suresinde: $ ebcedî makamı 857 olarak, aynen "Beldetün Tayyibetün" gibi İstanbul'un İslâm eline geçmesi olan 857 tarihine tevafuk etmekle işaret ediyor... Evet mâdem Sure-i Kevser, Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) ihsan edilen fütuhat-ı azîmeye delâlet ediyor. Elbette İstanbul'a dahi bakıyor.)Bundan başka, Fetih Suresinde $ âyetinin, Sultan Mehmed Fâtih'in Uzun Hasan'a galib geldiği tarih 878 olarak görülmektedir.Bundan başka Timurleng'in Şâm-ı Şerif'i harab ettiği tarihi hesab edecek olursak, Kur'ân-ı Kerim'in 2'nci suresinin 114'üncü âyetindeki "Harab" $ kelimesinden aynı hesabla: 600 + 200 + 1 + 2 = 803 hicrî tarihi çıkıyor.Risale-i Nur Külliyatından Şuâlar Mecmuasında ve İmâm-ı Buhâri Tarihinde Ebi Aliye İbn-i Cerir ve İbn-i Hâtem'den nakledilen ve Kadı Beyzâvi Tefsirinde de mezkur bulunan aşağıdaki rivâyet dahi Ebced Hesabının Kur'ân-ı Kerim ile olan şeksiz alâkasını isbat etmektedir: (Bir zaman Benî İsrâil âlimlerinden bir kısmı huzur-u Peygamberîde surelerin başlarındaki $ gibi mukattaât-ı hurufiyyeyi işittikleri vakit, hesâb-ı cifir ile dediler: "Yâ Muhammed! Senin ümmetinin müddeti azdır." Hz. Resul-ü Ekrem onlara mukabil dedi: "Az değil!" Sâir surelerin başlarındaki mukattaâtı okudu ve ferman etti. "Daha var." Onlar sustular. Ş.)
Philosophical Dictionary

Olasılıklar Hesabı Bilimi.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Hesab-ı ihtimalî, Fr. Calcul des probabilites). Rastlantının yasalarını araştıran bilim... Bilim, olabilirliliğin (Fr. Probabilite), eşdeyişle rastlantının (Os. Tesadüf( varlığını göz önünde tutmak zorundadır. Mekanik gerekircilik, rastlantının varlığını yadsıdığı için birçok yanılgılara düşmüştür. Rastlantı vardır ve daima göz önünde tutulmalıdır. Böyle olunca da rastlantının rastlama olasılğını hesap etmek gerekmektedir. olasılıklar hesabı bilimi, bu hesabı yapan ve rastlantının yasalarını araştıran bilimdir. Bu hesap hiç bir zaman kesin bir hesap olamaz, daima yaklaşık bir hesaptır. Belli bir yere giden bir kişi, belli bir yoldan geçmek zorundadır, belli bir çatıdran kopan bir taş parçası da yerçekimi yasasına göre belli bir yere düşmek zorundadır. Kendi iç determinasyonlarıyle belirlenen bu iki zorunluk birbirlerine rastlayıp kesişebilirler ve çatıdan kopan taş yoldan geçen o kişinin kafasına düşebilir. Acaba bu rastlantı yüzde kaç oranında olasıdır. Olasılıklar hesabı bilimi bunu bulmak için istatistiklerden yararlanır ve rastlantının tek yasasını meydana getirir. Rastlantının tek yasasına göre "olma ihtimali pek az olan olaylar hiç olmazlar". İlk bakışta yadırganabilecek olan bu yasa, gerçekte günlük yaşamımızın temeli olan bir yasadır. Örneğin insanlar bir trafik kazası ihtimali asla gerçekleşemeyecekmiş gibi sokaklarda rahatlıkla dolaşmaktadır. Çünkü istatistiklere göre nüfusu bir milyon olan bir kentte ortalam olarak trafik kazasından güne bir kişi ölmekterdir. Milyonda bir olan bu ihtimal, rastlantının tek yasasına göre insan ölçüsünde ihmal edilebilecek sayıda bir ihmaldir. Bir insanın yaşamında yüzde yüz gerçekleşecek olan ölüm ihtimalini çocukların hüç düşünmemesi, gençlerin az düşünmesi ve yaşlıların çok düşünmesi ihtimal oranlarının azlığı ve çokluğundan ötürüdür. İnsanların bu gibi yargıları, bilimsel olarak incelemedikleri halde, kendiliğinden yer etmiş ampirik yargılardır. Rastlantının tek yasasına göre olmayacakmış gibi kabul edilesi gereken olasılık oranları insan ölçüsünde, dünya ölçüsünde, evren ölçüsünde ve evrenüstü ölçüde değiştikleri gibi önemlerine göre de değişirler. Örneğin ölüm ihtimalinde göze alınmayan yüzde on oranı, sadece tatsız bir rastlantı ihtimalinde hiç olmayacakmış gibi göze alınabilir. Örneğin yeryüzündeki insanların sayısı bir buçuk milyar olduğuna göre insan ölçüsünde ihmal edilebilen milyonda bir ihtimal, dünya ölçüsünde milyonda birin milyarda biridir. Bu sayı, aynı konuda, evren ve evrenüstü ölçülerde çok daha küçülür ve büsbütün hiçleşir. Havaya atılan bir parada yazı ya da turanın gelmesi ihtimali birbirine eşittir, ama arka arkaya yapılan bin denemede de yazı gelmesi ihtimali sıfırdır. Bir denemede eşit olan ihtimallerin bin denemede sıfıra düşmesi, rastalantının tek yasasına göre tekrarlanma sayısının çoğalmasından ötürüdür. Örneğin telefonu saat 14'le 18 arasında iki saat meşgul bulunan bir aboneye telefon edildiğinde meşgul sinyali işitilince bunun gerçek meşguliyetten mi ya da her hangi bir arızadan mı olduğu tekrarla anlaşılır. Çünkü dört saatte iki saat telefonu meşgul bulunan böyle bir aboneye telefon edildiği zaman telefonu serbest bulmak iki şanstan biridir. Üç defa arka arkaya meşgul sinyalinin işitilmesi, dördüncü açışta serbest bulma ihtimalini bir bölü ikiye yükseltir. Bu aboneye her gün telefon edilmesi ortalama ayda bir defa art arda beş kez meşgul sinyalinin işitilmesini, yılda bir defadan fazla da art arda sekiz kez meşgul sinyalinin işitilmesini gerektirir. Yılda iki defa meşgul sinyali veren telefonda bir arıza olabileceği kabul edilirse art arda sekiz defa meşgul sinyalini işitmek bir arızadan şüphelenmeyi gerektirir, art arda on iki kere meşgul sinyalini işitmek şüpheyi çok kuvvetlendirir, meşgul sinyali on dakika arayla art arda yirmi kere duyulursa arıza kesindir. Olasılıklar hesabı biliminin bilimsel ya da bilimdışı birçokpratik sonuçları vardır. Örneğin olasılıklar hesabı bilimine göre bahse girmek bir bilgi işidir. İhtimali (P) olan ve kazanana verileceği vaat edilen para toplamı (A) olan bir bahiste sürülecek para nispeti âdil olarak, olayın meydana geleceğini savunan (AP) miktarında ve olayın meydana gelmeyeceğini savunanın A (I-P) miktarında para koymasını gerektirir. Daha açık bir deyişle altı ihtimalli bir zarda bir atışta altı getireceğini savunan on kuruş ve bunun olamayacağını savunan elli kuruş koymalıdır, aksi halde tutulan bahiste sürülen para âdil değildir. Bundan başka herhangi bir kumarda kazanma ihtimalleri Poisson yasasıyle tespit edilmiştir. Örneğin satışa yüz bilet çıkarılan bir piyangoda bir bilet alan kişinin kazanma ihtimali yüzde birdir. Ama bu kişi bir bilet alma deneyini aynı ihtimalli yüz piyangoda yüz kere tekrarlarsa bir defa kazanma ihtimali hiç kazanmama ihtimaline eşittir, iki defa kazanma ihtimali iki defa küçük, üç defa kazanma ihtimali iki defa kazanma ihtimalinden üç defa küçük, dört defa kazanma ihtimali üç defa kazanma ihtimalinden dört defa küçük, beş defa kazanma ihtimali dört defa kazanma ihtimalinden beş defa küçüktür ve ihtimaller bu oranda devam etmektedir. Görüldğü gibi ihtimaller matematik bir ölçü vermektedirler. Bu hesaba göre bu deneyde on defa kazanma ihtimali on milyonda birdir ve insan ölçüsünde ihmal edilebilen birihtimaldir. Eğer yüz kişi aynı deneyi tekrarlarsa Poisson yasasına göre bunlardan otuz altı kişi katıldıkları yüz çelişikte hiç kazanmayacaklar, otuz altı kişi de katıldıkları yüz çelişit bir defa kazanacaklardır. Buna karşı on sekiz kişi iki defa, altı kişi üç defa, iki kişi dört defa, bir kişi de dört defadan fazla kazanacaktır. Piyango yönetmenleri zarar etmemek için verecekleri ikramiyeyle bilet satış bedellerini Poisson yasasına göre hesaplar. bkz. Olasıcılık, Rastlantı.