hızla

Results for "hızla"

Turkish - English dictionary

hızla

 (Turkish - English dictionary) :
1. rapidly, speedily. 2. with momentum. 3. forcefully, powerfully, violently. 4. loudly.
Ottoman - Turkish Dictionary

HIZLAN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Rezil olma. Rüsvaylık. * Aşağı düşmek. * Muâvenetini, yardımını terk etmek.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HİZLAN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Hezlan) Yalnız başına kalıp zelil olmak, yardımcısız kalmak. * Muhafaza ve rahmet-i İlâhiyeden mahrumiyet.
 Dictionary of Economics

HIZLANDIRAN

 (Dictionary of Economics) :
Ekonomide gelir düzeyinin yükselmesi ya da başka nedenlerle tüketim düzeyi yükselirse ve atıl kapasite yoksa, artan tüketim malı talebini karşılayabilmek için yatırımlar artar. Bunlara uyarılmış yatırım denir. Hızlandıran katsayıyı tüketimdeki değişikliğin kendisinin kaç katı uyarılmış yatırım harcamasına yol açtığını gösterir. Burada karşılıklı bir etki söz konusudur. Yatırımlar attıkça tüketim harcamaları artar, artan tüketim harcamaları da tekrar yatırımları uyarır.
 Dictionary of Economics

HIZLANDIRAN ILKESİ

 (Dictionary of Economics) :
Gelir artışının neden olduğu yatırımların artması ile ilgili ilkedir. Bu ilke uyarınca, tüketim malları hızlanması üretim malları hızlanmasını kendisinden çok daha fazla arttırmaktadır.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (108450k) Turkish - Germany Dict. çüş (76102k) Turkish - French Dict. açık (62376k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (50112k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (43413k) Turkish - French Dict. çatı (42532k) Turkish - French Dict. balık (42096k) Turkish - Germany Dict. hasır (37873k) Turkish - French Dict. ırmak (34573k) Azerbaijani - Turkish Dict. necesen (34563k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (34233k) English - Turkish Dict. credit an amount to s.o.´s account (33691k)